Radyo Koyu Turk Fm

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    ÖLMEYEN SEVGİ

    *REiS*
    *REiS*
    Kurucu Üye


    Kurucu Üye



    Mesaj Sayısı : 709
    Kayıt tarihi : 01/12/09

    ÖLMEYEN SEVGİ Empty ÖLMEYEN SEVGİ

    Mesaj  *REiS* Paz Ara. 06, 2009 4:44 pm

    Genç adam kollarında bir buket çiçek, sahile koşarak geldi. Gözleri şöyle bir sahilde gezindi, aradığını göremeyince ilk gördüğü banka oturup sevdiğini beklemeye başladı.
    Ellerinde yine her zamanki çiçeklerden vardı.
    Sevgilisinin en sevdiği çiçekler bunlardı. Kırmızı, kıpkırmızı, kan kırmızısı güller...
    Sanki dalından yeni koparılmış gibi
    tazeydiler. Buram buram sevgi kokuyor,
    aşk kokuyor en önemlisi de
    özlem ve hasret kokuyordu güller...



    Hepsinin üzerinde damlalar vardı. Sanki ağlıyor gibiydiler. Genç adam güllere baktı, sanki onlarla konuşuyormuş gibi,
    "Neden ağlıyorsunuz, bakın ben ne kadar mutluyum" dedi. Az sonra sevdiğini
    göreceği için kalbi yine deli gibi atmaya başlamıştı. Ne zaman onu düşünse,
    onunla buluşacağını hayal etse
    kalbi hep böyle yerinden çıkacakmış
    gibi oluyordu. Senelerdir birbirlerini sevmelerinde rağmen ikisi de
    sevgisinden hiç birşey kaybetmemişti.
    Onları hiç birşey ayıramazdı... Ne hasret,
    ne ayrılık, ne de ölüm...



    Genç adam telaşla saatine baktı. Sevdiği
    yine 1 dakika geç kalmıştı. Üstelik o,
    sevdiğini bekletmemek için dakikalarca
    önce koşarak geliyor, onu beklemeyi bile seviyordu. Oysa o, her zaman kendisini bekletiyordu. Herkesin bir kusuru
    olurmuş diye düşündü. Ve gözlerini
    önündeki uçsuz bucaksız denize dikti...



    Denizin sonu yok gibiydi, tıpkı sevdiği
    kıza olan aşkı gibi denizin de sonu yoktu. Sonsuzluğa uzanıyordu... Aslında bugün onlar için çok özel bir gündü. Kendi
    aralarında sözleneceklerdi. Delikanlı önce bunu sevdiğine açmış, sonra da gidip
    2 tane yüzük almıştı. Bu kadar önemli bir günde bari, onu bekletmemeliydi. Ama
    alışmıştı artık beklemeye, zararı yok biraz daha beklerim diye düşündü. Güllerin yaprakları nedense hâlâ yaşlı idi.
    Bir türlü anlamıyordu onları. Herşey bu
    kadar güzelken neden ağlıyorlardı ki?
    İşte az sonra sevdiği gelecek, ona
    sarılacak, kucaklaşacaklardı...
    Sonra söz yüzüklerini takıp, evliliğe
    ilk adımlarını atacaklardı. Genç adam
    öyle heyecanlıydı ki, sevdiğine
    kavuşmak için can atıyordu...



    Martılara baktı, birbirleriyle oynaşıp,
    uçuşan martılara... Ne kadar güzel dansediyorlardı havada.
    Tekrar saatine baktı genç adam. Endişelenmeye başlamıştı. Sevgilisi
    yine geç kalmıştı, hem de çok... Bu kadar
    geç kalmaması gerekiyordu.



    İşte hergün burada buluşmak için sözleşmiyorlar mıydı? Her gün sahilde, martılara bakarak, denizin onlara
    anlattığı masalları dinleyerek birbirlerine sarılıp hasret gidereceklerine
    söz vermiyorlar mıydı ? O zaman neden gelmemişti yine ?? Aklına kötü
    düşünceler gelmeye başladı. Hayır! Hayır, olamazdı. Sevdiğine birşey olamazdı.
    Onsuz hayat yaşanmazdı ki...
    O ölse bile devamlı benimle yaşar diye düşündü genç adam. Bunun
    düşüncesi bile hoş değildi.
    Gözlerini yere indirdi. Gözyaşlarını
    kimsenin görmesini istemiyordu.
    Zaten nedense etrafındaki insanlar
    ona sanki kaçık gibi bakıyorlardı.
    Rahatsız olmaya başladı bakışlardan.
    Artık bıkmıştı... Yine sevgilisi geldi aklına...



    Neden gelmedi acaba diye düşünmeye başladı. Gözlerini kapattı. 7 sene oldu
    dedi. 7 senedir hergün bu sahildeydi. Sevdiğini bekliyordu. Daha fazla
    dayanamadı. Kalbi parçalanacak gibi oluyordu. Gözlerinden bir damla yaş
    daha güllerin üzerine damladı. Yine gelmeyecek galiba, en iyisi ben onun
    evine gideyim diye mırıldandı...
    Hiç olmazsa gülleri her zamanki gibi
    yanına koyar, ona vermiş olurdu...
    Genç adam ayağa kalktı, sevdiğiyle
    buluşmak üzere, yeşil tepenin ardındaki
    kabristana doğru yürümeye başladı

      Forum Saati C.tesi Kas. 16, 2024 11:48 pm