KADİR
Bismillahirrahmanirrahim
1- Biz o (Kur'ân)nu Kadir gecesinde indirdik
2- Kadir gecesinin ne oldugunu sen nereden bileceksin?
3- Kadir gecesi bin aydan daha hayirlidir
4- Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adindaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her is için inerler
5-O gece, tanyeri agarincaya kadar süren bir selâmettir
KAF
Bismillahirrahmanirrahim
1- Kâf Sanli ve serefli Kur'an'a andolsun ki,
2- Dogrusu kâfirler kendi içlerinden uyarici bir peygamber geldigine sasirdilar da dediler ki: "Bu sasilacak bir seydir!
3- Öldügümüz ve bir toprak oldugumuz vakit mi (tekrar) dirilecegiz? bu dönüs çok uzaktir"
4- Fakat biz topragin onlardan neyi eksilttigini elbette biliyoruz Yanimizda herseyi kaydedip muhafaza eden bir kitap vardir
5- Dogrusu hak kendilerine geldigi zaman yalanladilar da simdi karmakarisik bir iztirap içindeler
6- Artik üstlerindeki göge bakmazlar mi ki, onu nasil bina etmis ve süslemisiz, onun hiç bir çatlagi yoktur
7- Yeri de nasil uzatmis, üzerine sabit daglar oturtmusuz Orada görünüsü güzel her çesit bitkiden çiftler yetistirdik
8- Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir
9- Bir de gökten bereketli bir su indirip de onunla baglar, bahçeler ve biçilecek taneler bitirmekteyiz
10- Tomurcuklari birbiri üzerine dizilmis uzun boylu hurma agaçlari yetistirdik
11- Bunlari kullara rizik olmasi için (yetistirmekteyiz) O su ile ölü bir topraga can verdik, iste hayata çikis da böyledir
12- Onlardan önce Nuh'un kavmi, Ress halki ve Semûd da yalanlamisti
13- Âd, Firavun, Lût'un kardesleri de (yalanladilar)
14- Eyke halki ve Tübbâ kavmi de, bunlarin hepsi peygamberleri yalanladilar da (onlara) azabim hak oldu
15- Biz ilk yaratmada acizlik mi gösterdik? Dogrusu, onlar yeni bir yaratilistan süphe içindedirler
16- Andolsun insani biz yarattik ve nefsinin kendisine fisildadiklarini biliriz Ve biz ona sah damarindan daha yakiniz
17- Onun saginda ve solunda oturmus iki melek zabit tutarken,
18- Insan hiçbir söz söylemez ki yaninda (onu) gözetleyen, dediklerini zapteden bir melek hazir bulunmasin
19- Ölüm sarhoslugu gerçekten geldiginde, "Ey insan! Iste bu senin öteden beri kaçtigin seydir" denir
20- Sur'a üfürülür, iste bu, tehdid(in gerçeklesme) günüdür
21- Her can, kendisiyle beraber bir sevk memuru ve bir sahid bulundugu halde gelir
22- (Allah ona) "Andolsun sen bundan gaflet içinde idin Simdi senden gaflet perdesini kaldirdik Bugün artik gözün keskindir" der
23- Beraberindeki melek "iste yanimdaki hazir" der
24- (Allah iki melege buyurur ki "Haydi ikiniz, atin cehenneme her inatçi nankörü!
25- Iyiliklere (sürekli) engel olan, saldirgan, süpheciyi
26- O ki Allah'in yaninda baska ilâh edinmistir Haydi ikiniz birlikte onu siddetli azaba atin"
27- Yanindaki arkadasi (seytan) der ki: "Rabbimiz! Ben onu azdirmadim Fakat kendisi derin bir sapiklik içindeydi"
28- Allah buyurur ki: "Huzurumda çekismeyin! Ben size daha önce uyarici göndermistim"
29- Benim huzurumda söz degistirilmez Ve ben kullara asla zulmedici degilim
30- Biz O gün cehenneme: "Doldun mu?" diyecegiz O da: "Daha fazla var mi?" diyecektir
31- Cennet de kötülükten sakinanlara yaklastirilir Zaten uzak degildir
32-33- Onlara denir ki: "Iste size vaad edilen bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmedigi halde Rahman olan Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur
34- "Simdi selam ve selametle oraya girin Iste sonsuzluk günü budur"
35- Orada onlara ne isterlerse vardir Katimizda daha fazlasi da vardir
36- Ey Muhammed! Biz onlardan önce kendilerinden daha kuvvetli olan ve beldeleri delik desik eden nice nesilleri helak ettik, hiç kurtulus var mi?
37- Süphesiz ki bunda kalbi olan ve hazir bulunup kulak veren kimse için elbette bir ögüt vardir
38- Andolsun ki biz gökleri, yeri ve ikisi arasindakileri alti günde yarattik, Bize hiçbir yorgunluk da dokunmadi
39- Ey Muhammed! Onlarin söylediklerine karsi sabret Günesin dogusundan önce (sabah namazini) ve batisindan önce de (ögle ve ikindi namazalarini kilarak) Rabbini Hamd ile tesbih et
40- Geceleyin (aksam ve yatsi namazlarini kilarak), namazlardan sonra da (vitir ve nafile kilarak) O'nu tesbih et
41- Bir münadinin yakin bir yerden seslenecegi güne kulak ver
42- O gün insanlar, o çagriyi gerçek olarak duyarlar Iste bugün, kabirlerden çikis günüdür
43- Gerçekten biz hem yasatiriz, hem öldürürüz Sonunda dönüs yalniz bizedir
44- O gün yer yarilir, insanlar kabirlerinden çabucak çikarlar Iste bu, sadece bize göre kolay bir toplanmadir
45-Biz onlarin söylediklerini daha iyi biliriz Sen onlara karsi zor kullanacak degilsin O halde sen, benim tehdidimden korkanlara bu Kur'ân ile ögüt ver
KAFİRUN
Bismillahirrahmanirrahim
1- De ki: Ey kâfirler
2- Sizin taptiklariniza ben tapmam
3- Siz de benim taptigima tapicilar degilsiniz
4- Ben asla sizin taptiklariniza tapacak degilim
5- Siz de benim taptigima tapacak degilsiniz
6-Sizin dininiz size, benim dinim banadir
KALEM
Bismillahirrahmanirrahim
1- Nûn, Kaleme ve yazdiklarina andolsun
2- Sen Rabbinin nimetiyle mecnun degilsin
3- Kuskusuz senin için tükenmez bir ecir var
4- Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin
5- Sen de göreceksin, onlar da görecek
6- Hanginizde imis o fitne ve cinnet
7- Dogrusu Rabbin, yolundan sapani en iyi bilendir Hidayete ereni de en iyi bilen O'dur
8- O halde, yalanlayicilara itaat etme
9- Onlar istediler ki yumusak davranasin da onlar da sana yumusak davransinlar
10- Sunlarin hiçbirine boyun egme: Yemin edip duran asagilik,
11- Daima kusur arayip kinayan, hep lâf götürüp getiren,
12- Hayra engel olan, saldirgan, günahkâr,
13- Kaba ve hasin, sonra da kötülükle damgali,
14- Mal ve ogullari var diye (böyle davranir)
15- Kendisine âyetlerimiz okundugunda: "Eskilerin masallari" der
16- Yakinda biz onu hortumunun (burnunun) üzerinden damgalayacagiz
17- Biz onlara da belâ verdik, bahçe sahiplerine verdigimiz gibi Hani onlar sabah olunca bahçeyi mutlaka devsireceklerine yemin etmislerdi
18- Istisna da etmiyorlardi ("insaallah" demiyorlardi)
19- Fakat onlar uyurken dolasici bir belâ onu sardi da,
20- Bahçe simsiyah kesiliverdi
21- Derken sabahleyin birbirlerine seslendiler:
22- "Haydi, devsirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye
23- Derken firladilar, aralarinda fisildasiyorlardi
24- "Sakin bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yaniniza sokulmasin" diyorlardi
25- (Zanlarinca yoksullari) engellemeye güçleri yeterek erkenden gittiler
26- Fakat bahçeyi gördüklerinde: "Biz herhalde yanlis gelmisiz" dediler
27- "Yok, biz mahrum edilmisiz" (dediler)
28- Içlerinde en makul olani söyle dedi: "Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememis miydim?"
29- "Rabbimizi tesbih ederiz, dogrusu biz zalimler imisiz" (dediler)
30- Ardindan suçu birbirlerine yüklemeye basladilar
31- Yaziklar olsun bize, dediler, biz azginlarmisiz
32- Ola ki Rabbimiz bize onun yerine daha hayirlisini verir Biz Rabbimize yönelir, ondan umariz
33- Iste azap böyledir Elbette ahiret azabi daha büyüktür Fakat bilselerdi
34- Kuskusuz korunanlar için de, Rableri katinda nimetleri bol bahçeler vardir
35- Öyle ya, teslimiyet gösterenleri suçlular gibi tutar miyiz hiç?
36- Neyiniz var, nasil hüküm veriyorsunuz?
37- Yoksa size ait bir kitap var da onda mi okuyorsunuz?
38- O kitapta, "begendiginiz her sey sizindir" diye mi yazili?
39- Yoksa, "ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin lehinize olarak tarafimizdan verilmis, kiyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var?
40- Sor bakalim onlara, içlerinden ona kefil hangisi?
41- Yoksa ortaklari mi var onlarin? Dogru iseler ortaklarini getirsinler
42- O gün isler zorlasir ve secdeye davet edilirler Fakat güç yetiremezler
43- Gözleri düsük bir halde kendilerini bir zillet kaplar Oysa onlar sapasaglam iken de secdeye davet ediliyorlardi
44- Bu sözü yalanlayani bana birak Onlari bilmedikleri yönden derece derece azaba yaklastiracagiz
45- Onlara mühlet veriyorum Dogrusu benim tuzagim saglamdir
46- Yoksa onlardan bir ücret istiyorsun da bu yüzden onlar agir bir borç altinda mi kaliyorlar?
47- Yoksa gayb onlarin yanlarinda da onlar mi yaziyorlar?
48- Rabbinin hükmüne sabret, balik sahibi gibi olma Hani o öfkeye bogulmus da nida etmisti
49- Rabbinden bir nimet yetismis olmasaydi, elbette kinanacak bir halde issiz bir diyara atilacakti
50- Fakat Rabbi onu seçti de iyilerden kildi
51- O kafirler Kur'ân'i isittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi Bir de durmuslar "o bir deli" diyorlar
52-Halbuki o âlemler için bir ögüttür
KAMER
Bismillahirrahmanirrahim
1 Kiyamet saati yaklasti, Ay yarildi
2 Bir mucize görseler hemen yüz çevirirler ve "süregelen bir büyüdür" derler
3 Yalanladilar, nefislerinin arzularina uydular Halbuki her is yerini bulacaktir
4 Andolsun ki onlara (kötülükten) vazgeçirecek nice önemli haberler gelmistir
5 Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarilar fayda vermiyor
6 Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çagirici, görülmedik müthis bir seye çagirir
7 Gözleri düskün düskün (zelil ve hakir) kabirlerinden çikarlar, sanki yayilan çekirgeler gibidirler
8 O çagirana kosarak, kâfirler: "Bu çetin bir gündür" derler
9 Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamisti Kulumuzu yalanladilar ve: "Cinlenmistir" dediler Ve (Nuh davetten vazgeçmeye) zorlandi
10- Bunun üzerine Rabbine: "Ben yenik düstüm, bana yardim et!" diyerek yalvardi
11 Biz de bosalan bir su ile gögün kapilarini açtik
12 Yeri de kaynaklar halinde fiskirttik, derken sular takdir edilmis bir is için birlesti
13 Nuh'u da tahtalardan yapilmis, çivilerle (çakilmis gemi) üzerinde tasidik
14 Nankörlük edilen (kulumuz)e bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akip gidiyordu
15 Bunu bir ibret olarak biraktik, ibret alan yok mudur?
16 Benim azabim ve uyarilarim nasilmis (görsünler)
17 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
18 Âd (kavmi) da yalanladi, azabim ve uyarilarim nasil oldu?
19 Biz onlarin üstüne, ugursuzlugu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik
20 (O rüzgar) insanlari, sökülmüs hurma kütükleri gibi yere seriyordu
21 Nasilmis benim azabim ve uyarim?
22 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
23 Semûd da o uyarilari yalanladilar
24 "Bizden bir insana mi uyacagiz? O takdirde biz apaçik bir sapiklik ve çilginlik içine düsmüs oluruz" dediler
25 "Zikir, aramizdan ona mi birakildi? Hayir o, yalanci, küstahin biridir" (dediler)
26 Yarin onlar, yalanci, küstahin kim oldugunu bilecekler
27 Biz onlara, kendilerini imtihan etmek için disi deveyi gönderecegiz Onun için sen onlari gözet ve sabirli ol
28 Onlara suyun aralarinda paylastirilacagini haber ver; her içene düsen miktar, hazir kilinmistir
29 Bunun üzerine arkadaslarina bagirdilar O da (biçagi) çekerek (deveyi) kesti
30 Ama azabim ve uyarilarim nasil oldu
31 Biz onlarin üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; agilcinin topladigi çali çirpi kirintilari gibi kirilip dökülüverdiler
32 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
33 Lût kavmi de uyarilari yalanladi
34 Biz de onlarin üzerlerine (taslar savuran) bir firtina gönderdik Yalniz Lût ailesini seher vakti kurtardik,
35 Katimizdan bir nimet olarak Biz sükredeni böyle mükafatlandiririz
36 (Lût), onlari bizim yakalamamiza karsi uyarmisti Fakat ikazlara karsi kusku duydular,
37 Onun konuklarindan murad almaya kalkistilar Biz de gözlerini siliverdik "Haydi azabimi ve uyarilarimi tadin!" (dedik)
38 Sabah erken, onlari kararli bir azab yakaladi
39 "Azabimi ve uyarilarimi tadin!" (dedik)
40 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
41 Süphesiz Firavun ailesine de uyarici peygamberler geldi
42 Lakin onlar bütün âyetlerimizi yalanladilar Biz de onlari çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayisla yakaladik
Bu kissalardan hisseye gelince;
43 Simdi sizin kâfirleriniz, onlardan hayirli mi? Yoksa kitaplarda sizin için bir beraet mi var?
44 Yoksa "Biz birbirimize yardim eden bir topluluguz" mu diyorlar?
45 Her halde o topluluk bozulacak ve geriye dönüp kaçacaklardir
46 Bilakis kiyamet onlara vaad edilen asil saattir Saat cidden çok feci ve acidir
47 Muhakkak ki suçlular sapiklik ve çilginlik içindedirler
48 O gün yüzleri üstü ateste sürüklenecekler, "Cehennemin dokunusunu tadin!" (denilecek)
49 Haberiniz olsun ki, biz her seyi bir kadere göre yarattik
50 Buyrugumuz yalniz bir tekdir, göz açip yumma gibidir
51 Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helak ettik Ögüt alan yok mudur?
52 Isledikleri her sey, kitaplarda mevcuttur
53 Küçük, büyük hepsi satir satir yazilmistir
54 Takva sahipleri cennetlerde, nur içindedirler
55-Güçlü padisahin huzurunda dogruluk koltuklarindadirlar
KARİA
Bismillahirrahmanirrahim
1,2,3- Kâria! (Çarpacak kiyamet) Nedir o kâria? Kârianin ne oldugunu sen bilir misin?
4- O gün insanlar yayilmis pervaneler gibi olurlar
5- Daglar atilmis renkli yünler gibi olur
6,7- O gün kimin tartilari agir basarsa o, hosnut olacagi bir hayat içindedir
8,9- Kimin tartilari hafif gelirse, onun anasi da (varacagi yer, siginacagi duragi) hâviye (uçurum)dir
10- O uçurumun ne oldugunu sen nereden bileceksin?
11-O, kizgin bir atestir
KASAS
Bismillahirrahmanirrahim
1- Tâ, Sîn, Mîm
2- Bunlar, apaçik kitabin âyetleridir
3- Iman edecek bir kavim için Musa ile Firavun'un haberlerinden bir
kismini sana dosdogru okuyacagiz
4- Çünkü Firavun, (Misir) topraginda gerçekten azmis, halkini parça parça etmisti Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunlarin ogullarini bogazliyor, kizlarini ise sag birakiyordu Belli ki o bozgunculardandi
5- Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düsürülenlere lütufta bulunalim, onlari önderler yapalim, onlara (ötekilerin) yerini aldiralim
6- Ve o yerde onlari hakim kilalim, Firavun ile Hâmân ve ordularina, onlardan çekinmekte olduklari seyi gösterelim
7- O esnada Musa'nin anasina "Onu emzir, kendisine zarar geleceginden kaygilandiginda onu denize (Nil nehrine) birakiver, hiç korkup kaygilanma, çünkü biz onu tekrar sana verecegiz ve onu peygamberlerden biri yapacagiz" diye bildirdik
8- Nihayet Firavun ailesi onu yitik olarak aldi Çünkü o, sonunda kendileri için bir düsman ve bir tasa olacakti Süphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yaniliyorlardi
9- Firavun'un karisi (sepetin içinden çocuk çikinca kocasina), "Ikimizin de gözü aydin! Onu öldürmeyin, belki bize faydasi dokunur, ya da onu evlad ediniriz" dedi Halbuki onlar isin sonunu sezemiyorlardi
10- Musa'nin anasinin yüregi (tasadan) bombos kaliverdi Eger biz, (vaadimize) inananlardan olmasi için onun kalbini pekistirmemis olsaydik, neredeyse isi meydana çikaracakti
11- Annesi Musa'nin ablasina, "Onun izini takip et" dedi O da, onlar farkina varmadan uzaktan kardesini gözetledi
12- Biz (annesine geri vermezden) daha önce, onun süt analarinin sütünü kabulüne müsade etmedik Bunun üzerine ablasi, "Size, onun bakimini sizin naminiza üstlenecek, hem de ona iyi davranacak bir aile göstereyim mi?" dedi
13- Böylelikle biz onu, gözü aydin olsun, gam çekmesin ve Allah'in vaadinin gerçek oldugunu bilsin, diye anasina geri verdik Fakat yine de pek çogu (bunu) bilmezler
14- Musa yigitlik çagina girip olgunlasinca, biz ona hikmet ve ilim verdik Iste güzel davrananlari biz böyle mükafatlandiririz
15- Musa, halkinin habersiz oldugu bir sirada sehre girdi Orada, biri kendi tarafindan digeri düsman tarafindan olan iki adami birbirleriyle dögüsür buldu Kendi tarafi olan, düsmana karsi ondan yardim diledi Musa da ötekine bir yumruk indirip onun ölümüne sebep oldu "Bu, seytan isidir O, gerçekten saptirici, apaçik bir düsmandir" dedi
16- Musa, "Rabbim! Dogrusu kendimi ziyana ugrattim Beni bagisla!" dedi; Allah da, onu bagisladi Çünkü, çok bagislayici, çok merhamet edici olan ancak O'dur
17- Musa, "Rabbim! Bana lutfettigin nimetlere andolsun ki, artik suçlulara asla arka olmayacagim" dedi
18- Sehirde korku içinde, (etrafi) gözetleyerek sabahladi Bir de ne görsün, dün kendisinden yardim isteyen kimse feryad ederek yine ondan imdat istiyor Musa ona dedi ki: "Dogrusu sen, besbelli bir azginsin!"
19- Musa, ikisinin de düsmani olan adami yakalamak isteyince, o adam dedi ki: "Ey Musa! Dün bir cana kiydigin gibi, bana da mi kiymak istiyorsun? Demek arabuluculardan olmak istemiyor da, bu yerde ille yaman bir
zorba olmayi arzuluyorsun sen!"
20- Sehrin öbür ucundan bir adam geldi ve dedi ki: "Ey Musa! Ileri gelenler seni öldürmek için hakkinda müzakere ediyorlar Derhal (buradan) çik! Inan ki ben senin iyiligini isteyenlerdenim"
21- Musa korka korka, (etrafi) gözetleyerek oradan çikti "Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar" dedi
22- Medyen'e dogru yöneldiginde: "Umarim Rabbim beni dogru yola iletir" dedi
23- Musa, Medyen suyuna varinca, orada (hayvanlarini) sulayan bir çok insan buldu Onlarin gerisinde de (hayvanlarini suyun oldugu yerden) geri çeken iki kadin gördü Onlara "Derdiniz nedir?" dedi Söyle cevap verdiler: "Çobanlar sulayip çekilmeden biz (onlarin içine sokulup hayvanlarimizi) sulamayiz; babamiz da çok yaslidir "
24- Bunun üzerine Musa, onlarin davarlarini suladi Sonra gölgeye çekildi ve "Rabbim! Dogrusu bana indirecegin her hayra muhtacim" dedi
25- Derken, o iki kadindan biri utana utana yürüyerek ona geldi "Babam, dedi, bizim yerimize (hayvanlari) sulamanin karsiligini ödemek için seni çagiriyor" Musa, ona (Hz Suayb'a) gelip basindan geçeni anlatinca o, "korkma, o zalim kavimden kurtuldun" dedi
26- (Suayb'in) iki kizindan biri: "Babacigim! Onu ücretle (çoban) tut Çünkü ücretle istihdam edecegin en iyi kimse, bu güçlü ve güvenilir adamdir" dedi
27- (Suayb) Dedi ki: "Bana sekiz yil çalismana karsilik su iki kizimdan birini sana nikahlamak istiyorum Eger on yila tamamlarsan artik o kendinden; yoksa sana agirlik vermek istemem Insaallah beni iyi kimselerden bulacaksin"
28- Musa söyle cevap verdi: "Bu seninle benim aramdadir Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayim demek ki, bana karsi husumet yok Söylediklerimize Allah vekildir"
29- Artik Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çikinca, Tûr tarafindan bir ates gördü Ailesine: "Siz (burada) bekleyin; ben bir ates gördüm, belki oradan size bir haber, yahut isinmaniz için o atesten bir parça getiririm" dedi
30- Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sag kiyisindan, (oradaki) agaç tarafindan kendisine söyle seslenildi: "Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'im"
31- Ve "Asâni at!" denildi Musa (attigi) asâyi yilan gibi debrenir görünce, dönüp arkasina bakmadan kaçti "Ey Musa! Beri gel, korkma Çünkü sen emniyette olanlardansin" (buyuruldu)
32- "Elini koynuna sok, kusursuz bembeyaz çikacaktir Korkudan (açilan) kollarini kendine çek Iste bu ikisi Firavun ve onun adamlarina karsi Rabbin tarafindan i in delildir Çünkü onlar, yoldan çikan bir kavim olmuslardir" (diye seslenildi)
33- Musa dedi ki: "Rabbim! Ben onlardan birini öldürmüstüm, beni öldürmelerinden korkuyorum"
34- "Kardesim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür Onu da beni dogrulayan bir yardimci olarak benimle birlikte gönder Zira bana yalancilik ithaminda bulunmalarindan endise ediyorum"
35- Allah buyurdu: "Seni kardesinle destekliyecegiz ve size öyle bir kudret verecegiz ki, âyetlerimiz sayesinde onlar size erisemeyecekler Siz ve size tabi olanlar üstün geleceksiniz"
36- Musa onlara apaçik âyetlerimizi getirince, "Bu, olsa olsa uydurulmus bir sihirdir Biz önceki atalarimizdan böylesini isitmemistik" dediler
37- Musa söyle dedi: "Rabbim, kendi katindan kimin hidayet rehberi getirdigini ve hayirli akibetin kime nasip olacagini en iyi bilendir Muhakkak ki zalimler, kurtulusa eremezler"
38 - Firavun: "Ey ileri gelenler! Sizin için benden baska bir ilâh tanimiyorum Ey Hâmân, haydi benim için çamur üzerine ates yak (ve tugla imal et), bana bir kule yap ki, Musa'nin ilâhina çikayim; ama saniyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir" dedi
39- O ve askerleri, yeryüzünde haksiz yere büyüklük tasladilar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandilar
40- Biz de onu ve askerlerini yakalayip denize ativerdik Bir bak, zalimlerin sonu nice oldu!
41- Onlari atese çagiran öncüler kildik Kiyamet günü onlar yardim görmeyeceklerdir
42- Bu dünyada arkalarina lanet taktik Onlar, kiyamet gününde de kötülenmisler arasindadir
43- Andolsun ki biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya olur ki düsünür, ögüt alirlar diye, insanlar için apaçik deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'i (Tevrat'i) vermisizdir
44- (Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettigimiz sirada sen bati yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden degildin
45- Bilakis biz (o zamandan senin zamanina kadar) nice nesiller var ettik de, onlarin üzerinden uzun zamanlar geçti Sen onlara âyetlerimizi okuyarak, Medyen halki arasinda bulunanlardan da degildin; aksine biz (baska) peygamber göndermistik
46- (Musa'ya) seslendigimiz zaman da, Tûr'un yaninda degildin Bilakis senden önce kendilerine uyarici (peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada geçenleri sana bildirdik), ola ki onlar düsünüp ögüt alirlar
47- Bizzat kendi yaptiklarindan dolayi baslarina bir musibet geldiginde, "Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, âyetlerine uysak ve müminlerden olsaydik" diyecek olmasalardi (seni göndermezdik)
48- Fakat onlara tarafimizdan o hak (peygamber) gelince, "Musa'ya verilen (mucizeler) gibi ona da verilmeli degil miydi?" dediler Peki daha önce Musa'ya verileni de inkâr etmemisler miydi? "Birbirini destekleyen iki sihir" demisler ve sunu söylemislerdi: "Dogrusu biz hiçbirine inanmiyoruz"
49- (Resulüm!) De ki: "Eger dogru sözlüler iseniz, Allah katindan bu ikisinden (bana ve Musa'ya inen kitaplardan) daha dogru bir kitap getirin de ben ona uyayim!"
50- Eger sana cevap vermezlerse, bil ki onlar, sirf heveslerine uymaktadirlar Allah'tan bir yol gösterici olmaksizin kendi hevesine uyandan daha sapik kim olabilir? Elbette Allah zalim kavmi dogru yola iletmez
51- Andolsun ki biz, düsünüp ögüt alsinlar diye, sözü (vahyi) birbiri ardinca ulamisizdir
52- Ondan (Kur'ân'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler
53- Onlara (Kur'ân) okundugu zaman "O'na iman ettik Çünkü o, Rabbimizden gelmis hakikattir Esasen biz daha önce de müslüman idik" derler
54- Iste onlara, sabretmelerinden ötürü mükafatlari iki defa verilecektir Bunlar kötülügü iyilikle savarlar, kendilerine verdigimiz riziktan da Allah rizasi için harcarlar
55- Onlar, bos söz isittikleri zaman, ondan yüz çevirirler ve "Bizim islerimiz bize, sizin isleriniz size Size selam olsun Biz kendini bilmezleri istemeyiz" derler
56- (Resulüm!) Sen sevdigini hidayete eristiremezsin; bilakis, Allah diledigine hidayet verir ve hidayete girecek olanlari en iyi O bilir
57- "Biz seninle beraber dogru yola uyarsak, yurdumuzdan atiliriz" dediler Biz onlari, kendi katimizdan bir rizik olarak her seyin ürünlerinin toplanip getirildigi, güvenli, dokunulmaz bir yere (Mekke-i Mükerreme'ye) yerlestirmedik mi? Fakat onlarin çogu bilmezler
58- Biz, maisetleriyle simarmis nice memleketi helak etmisizdir Iste yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmistir Onlara biz varis olmusuzdur
59- Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezlerine göndermedikçe, memleketleri helâk edici degildir Zaten biz, ancak halki zalim olan memleketleri helâk etmisizdir
60- Size verilen seyler, dünya hayatinin geçim vasitasi ve debdebesidir Allah katinda olanlar ise, daha hayirli ve daha kalicidir Hâlâ buna akliniz ermeyecek mi?
61- Su halde, kendisine güzel bir vaadde bulundugumuz, ardindan ona kavusan kimse, (sirf) dünya hayatinin geçici zevkini yasattigimiz ve sonra kiyamet gününde (azab için) huzurumuza getirilenler arasinda bulunan kimse gibi midir?
62- O gün Allah onlari çagirarak, "Benim ortaklarim olduklarini iddia ettikleriniz, hani nerede?" diyecektir
63- (O gün) haklarinda azaba itilme, hükmü gerçeklesen kimseler, "Rabbimiz! Biz nasil azmissak, iste bu azmislari da öylece azdirdik (Onlarin suçlarindan) beri oldugumuzu sana arzederiz Zaten onlar aslinda bizlere tapmiyorlardi" derler
64- "(Allah'a kostugunuz) ortaklarinizi çagirin!" denir, onlar da çagirirlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karsilarinda) azabi görürler Ne olurdu (dünyada iken) dogru yola girselerdi!
65- O gün Allah onlari çagirip "Peygamberlere ne cevap verdiniz?" diyecektir
66- Iste o gün onlara bütün haberler kapkaranlik olmustur; onlar birbirlerine de soramayacaklardir
67- Fakat tevbe ederek, iman edip iyi isler yapan kimseye gelince, o, kurtulusa erenler arasinda olmayi umabilir
68- Rabbin, diledigini yaratir ve seçer Onlarin seçim hakki yoktur Allah, onlarin ortak kostuklarindan münezzehtir ve sani yücedir
69- Rabbin, onlarin, sinelerinde gizlediklerini de, açiga vurduklarini da bilir
70- Iste O, Allah'tir O'ndan baska tanri yoktur Önünde de, sonunda da hamd O'nundur, hüküm O'nundur Ve ancak O'na döndürüleceksiniz
71- (Resulüm!) De ki: "Düsündünüz mü hiç, eger Allah üzerinizde geceyi tâ kiyamet gününe kadar araliksiz devam ettirse, Allah'tan baska size isik getirecek tanri kimdir? Hâlâ isitmeyecek misiniz?"
72- De ki: "Haber verin bakayim, eger Allah üzerinizde gündüzü ta kiyamet gününe kadar araliksiz devam ettirse, Allah'tan baska, istirahat edeceginiz geceyi size getirecek tanri kimdir? Hâlâ görmeyecek misiniz?"
73- Rahmetinden dolayi, Allah, geceyi ve gündüzü yaratti ki geceleyin dinlenesiniz (gündüzün) ise O'nun lütuf ve kereminden (rizkinizi) arayasiniz Umulur ki sükredersiniz
74- Ve hele o gün Allah onlari çagirarak: "Benim ortaklarim olduklarini iddia ettikleriniz hani, nerede?" diyecektir
75- (O gün) her ümmetten bir sahit çikarir, "Haydin, kesin delilinizi getirin!" deriz O zaman bilirler ki, hakikat Allah'a aittir ve uydurageldikleri seyler (putlar) de kendilerinden ayrilip kaybolmuslardir
76- Karun, Musa'nin kavminden idi de, onlara karsi azginlik etmisti Biz ona öyle hazineler vermistik ki, anahtarlarini güçlü kuvvetli bir topluluk zor tasirdi Kavmi ona demisti ki: "Simarma! Bil ki Allah simariklari sevmez"
77- "Allah'in sana verdiginden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret
yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'in sana ihsan ettigi gibi, sen de (insanlara) iyilik et Yeryüzünde bozgunculugu arzulama Süphesiz ki Allah, bozgunculari sevmez"
77- "Allah'in sana verdiginden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret
yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'in sana ihsan ettigi gibi, sen de (insanlara) iyilik et Yeryüzünde bozgunculugu arzulama Süphesiz ki Allah, bozgunculari sevmez"
78- Karun ise: "O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi" demistir Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftari olan kimseleri helak etmisti Günahkarlardan günahlari sorulmaz (Allah onlarin hepsini bilir)
79- Derken Karun, ihtisam içinde kavminin karsisina çikti Dünya hayatini arzulayanlar, "Keske Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydi Hakikat su ki o, çok büyük devlet sahibidir" dediler
80- Kendilerine ilim verilmis olanlar ise, söyle dediler: "Yaziklar olsun size! Iman edip iyi isler yapanlara göre Allah'in mükafati daha üstündür Ona da ancak sabredenler kavusabilir"
81- Derken biz onu da, sarayini da yerin dibine geçirdik Artik Allah'a karsi kendisine yardim edecek taraftarlari olmadigi gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de degildi
82- Daha dün onun yerinde olmayi isteyenler de: "Demek ki Allah kullarindan diledigine rizki çok da, az da verir Sayet Allah bize lütufta bulunmus olmasaydi, bizi de yerin dibine geçirirdi Demek ki inkârcilar iflah olmazmis" demeye basladilar
83- Iste ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculugu arzulamayan kimselere veririz (En güzel) akibet, takva sahiplerinindir
84- Kim bir iyilik getirirse ona ondan daha üstün karsilik vardir Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri isleyenler, ancak yaptiklari kadar ceza görürler
85- (Resulüm!) Kur'ân'i (okumayi, teblig etmeyi ve ona uymayi) sana farz kilan Allah, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir De ki: "Rabbim, kimin hidayetle geldigini ve kimin apaçik bir sapiklik içinde oldugunu en iyi bilendir"
86- Sen, bu kitabin sana vahyolunacagini ummuyordun Bu ancak Rabbinden bir rahmettir O halde sakin kâfirlere arka çikma!
87- Allah'in âyetleri sana indirildikten sonra, artik sakin onlar seni bu âyetlerden alikoymasinlar Rabbine davet et Asla müsriklerden olma!
88- Allah ile birlikte baska bir tanriya tapip yalvarma! O'ndan baska tanri yoktur O'nun zatindan baska her sey helak olacaktir Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz
KEHF
Bismillahirrahmanirrahim
1- Hamd, o Allah'a mahsustur ki kulu (Muhammed'e) kitabi indirdi ve ona hiçbir egrilik koymadi
2- Onu dosdogru (bir kitap) olarak (indirdi) ki katindan gelecek siddetli azaba karsi (insanlari) uyarsin ve yararli isler yapan müminlere kendileri için güzel bir mükafat bulundugunu müjdelesin
3- Onlar orada sürekli kalacaklardir
4- Ve "Allah çocuk edindi" diyenleri de uyarsin
5- Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarinin hiçbir bilgisi yoktur Agizlarindan çikan söz ne büyük bir iftiradir Onlar, yalandan baska bir sey söylemiyorlar
6- (Ey Muhammed!) Demek onlar, bu söze (kitaba) inanmazlarsa, onlarin pesinde üzüle üzüle kendini helak edeceksin!
7- Biz yeryüzündeki seyleri kendisine süs olsun diye yarattik ki, insanlarin hangisinin daha güzel amel edecegini deneyelim
8- Süphesiz biz, yeryüzünde olanlari kupkuru bir toprak yapacagiz
9- Yoksa sen Ashab-i Kehf'i ve Rakim'i (isimlerinin yazili bulundugu tas kitabeyi) sasilacak âyetlerimizden mi sandin?
10- O gençler magaraya sigininca söyle dediler: "Rabbimiz! Bize katindan bir rahmet ver ve bizim için su isimizden bir kurtulus yolu hazirla"
11- Bunun üzerine biz de kulaklarini tikayarak magarada onlari yillarca uyuttuk
12- Sonra da iki gruptan hangisinin, onlarin magarada kaldiklari süreyi daha iyi hesapladigini anlamak için, onlari tekrar uyandirdik
13- Biz sana onlarin kissalarini gerçek olarak anlatacagiz Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi Biz de onlarin hidayetlerini artirdik
14- (Oranin hükümdari karsisinda) ayaga kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir Biz, O'ndan baskasina ilâh deyip tapmayiz, yoksa saçma sapan konusmus oluruz
15- Su bizim kavmimiz, Allah'tan baska ilâh edindiler Onlarin ilâh olduguna dair açik bir delil getirselerdi ya! Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?
16- (Içlerinden biri söyle demisti "Mademki siz, onlardan ve Allah'tan baska taptiklari putlardan ayrildiniz, o halde magaraya siginin ki, Rabbiniz rahmetinden size genislik versin ve isinizi rast getirip kolaylastirsin"
17- Ey Muhammed! Baksaydin günesin dogdugu zaman magaranin sag tarafina yöneldigini, batarken de sol taraftan onlari makaslayip geçtigini görürdün Onlar, magaranin genis bir yerinde idiler Iste bu Allah'in mucizelerindendir Allah kime hidayet ederse, iste o, hakka ulasmistir; kimi de hidayetten mahrum ederse, artik ona dogru yolu gösterecek bir dost bulamazsin
18- Bir de onlari magarada görseydin uyanik sanirdin Halbuki onlar uykudadirlar Biz onlari saga sola çevirirdik Köpekleri de giriste ön ayaklarini
ileri dogru uzatmisti Eger onlari görseydin, arkana bakmadan kaçardin ve için korku ile dolardi
19- Onlari bir mucize olarak uyuttugumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandirdik da içlerinden bir sözcü söyle dedi: "Ne kadar durup kaldiniz?" (Kimi) "Bir gün ya da günün bir parçasi kadar kaldik" dediler (Kimi de) söyle dediler: "Ne kadar durdugunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir Simdi siz birinizi, bu gümüs paranizla sehre gönderin de baksin, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azik getirsin Hem çok dikkatli davransin ve sizi kimseye sezdirmesin"
20- "Çünkü sehir halki, sizi ellerine geçirirlerse muhakkak sizi taslayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman siz dünyada da ahirette de asla kurtulusa eremezsiniz"
21- Böylece insanlari onlardan haberdar kildik ki, öldükten sonra dirilmenin hak oldugunu ve kiyamet gününden süphe edilemeyecegini bildirmek için, öylece sehir halkina buldurduk Onlari magarada bulanlar, aralarinda durumlarini tartisiyorlardi Dediler ki: "Üstlerine bir bina (kilise) yapin Bununla beraber Rableri, onlari daha iyi bilir" Sözlerinde üstün gelen müminler: "Üzerlerine muhakkak bir mescid yapacagiz" dediler
22- Ashab-i Kehf'in sayilarinda ihtilaf edenlerden bazilari: Onlar, üç kisidir, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler Diger bazilari da "Onlar, bes kisidir, altincilari köpekleridir " diyecekler Her ikisi de bilinmeyen hakkinda tahmin yürütmektir (kimileri de "Onlar, yedi kisidir; sekizincisi köpekleridir" derler De ki: "Onlarin sayilarini Rabbim daha iyi bilir" Onlari ancak pek azi bilir, Bu sebeple onlar hakkinda bu bildirilenler disinda bir münakasaya girisme ve bunlar hakkinda hiç kimseye de bir sey sorma!
23- Hiçbir sey için, Allah'in dilemesi disinda: "Ben yarin onu yapacagim deme"
24- Ancak Allah dilerse (yapacagim de) Ve unuttugun vakit Allah'i an ve "Umarim Rabbim beni, dogruya daha yakin olana eristirir" de
25- Onlar, magaralarinda üçyüz yil kadar kaldilar ve dokuz yil da buna ilave etmislerdir
26- De ki: "Onlarin ne kadar kaldiklarini Allah daha iyi bilir" Göklerin ve yerin gaybi O'na aittir O ne güzel görendir! O ne mükemmel isitendir! Onlarin, O'ndan baska bir yardimcisi yoktur O, kendi hükümranligina kimseyi ortak etmez
27- Rabbinin kitabindan sana vahyolunani oku! Onun sözlerini degistirecek kimse yoktur Ve O'ndan baska bir siginilacak da bulamazsin
28- Nefsince de, sabah aksam rizasini isteyerek Rablerine yalvaranlarla beraber candan sabret Sen dünya hayatinin süsünü isteyerek onlardan gözlerini ayirma Kalbini, bizi anmaktan gafil kildigimiz, nefsinin kötü arzusuna uymus ve isi hep asirilik olan kimseye uyma
29- Ve de ki: O hak Rabbimizdendir Artik dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin Çünkü biz zalimler için öyle bir ates hazirlamisiz ki, duvarlari, çepeçevre onlari içine alacaktir Eger feryad edip yardim isteseler, erimis maden gibi yüzleri haslayan bir su ile cevap verilir O ne kötü bir içecek ve ne kötü bir dayanma yeri!
30- Iman edip de güzel davranislarda bulunanlar var ya, süphe yok ki biz öyle güzel isler yapanlarin mükafatini zayi etmeyiz
31- Iste onlara Adn cennetleri vardir; altlarindan irmaklar akar, orada altin bileziklerle süslenecekler, ince ve kalin ipekliden yesil elbiseler giyerek koltuklar üzerine dayanip kurulacaklar O ne güzel karsilik ve ne güzel kalma yeri!
32- Onlara, su iki adami misal olarak anlat: Biz bunlardan birine her türlü üzümden iki bag vermisiz, her ikisinin etrafini hurmalarla donatmisiz, aralarinda da bir ekinlik yapmisiz
33- Iki bagin ikisi de yemislerini vermis, hiçbir sey noksan birakmamis, ikisinin ortasindan bir de nehir akitmisiz
34- Iki bagin sahibinin ayrica baska geliri vardi Bundan dolayi bu adam arkadasiyla münakasa ederken: "Ben malca senden daha zengin ve insan sayisi bakimindan da senden daha güçlü ve üstünüm" dedi
35- Adam, bu sekilde kendine zulmederek bagina girdi ve söyle dedi: "Bunun hiç yok olacagini sanmiyorum"
36- "Kiyametin kopacagini da zannetmem Sayet Rabbimin huzuruna götürürlürsem, muhakkak orada bundan daha hayirli bir sonuç bulurum"
37- Bunun üzerine kendisiyle münakasa eden arkadasi da ona söyle dedi: "Seni topraktan, sonra seni bir damla sudan yaratan, daha sonra da seni insan haline getireni mi inkar ediyorsun?
38- "Fakat ben iman ederek diyorum ki: O Allah, benim Rabbimdir, ben Rabbime kimseyi ortak kosmam"
39- "Kendi bagina girdigin zaman: "Bu Allah'dandir, benim kuvvetimle degil, Allah'in kuvveti ile olmustur, deseydin ya! Her ne kadar beni, malca ve evlatça kendinden az görüyorsan da"
40- Belki Rabbim, bana, senin bagindan daha hayirlisini verir; senin bagina ise gökten yildirimlar gönderir de, bagin yalçin bir toprak haline gelir"
41- "Yahut, baginin suyu yerin dibine çekilir de bir daha suyunu çikarip bagini sulayamazsin"
42- Derken serveti yok edildi Bunun üzerine bagina yaptigi masraflara karsi ellerini ogusturmaya basladi Bag, çardaklari üzerine yikilmis kalmisti, "Ah Keske Rabbime hiçbir seyi ortak kosmasaydim" diyordu
43- Onun Allah'tan baska yardim edecek adamlari yoktur ve Allah'a karsi kendi nefsini de kurtaramadi
44- Iste burada yardim, yalniz hak olan Allah'a aittir O'nun verdigi mükâfat da daha hayirlidir, netice de daha hayirlidir
45- Ey Muhammed! Sen onlara dünya hayatinin misalini ver Dünya hayati, gökten indirdigimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkileri (her renk ve çiçekten) birbirine karismis, nihayet bir çöp kirintisi olmustur Rüzgarlar onu savurur gider Allah her seye muktedirdir
46- Mal ve ogullar, dünya hayatinin süsüdür Bakî kalacak olan iyi ameller ise, Rabbinin katinda, sevabca da hayirlidir, ümid yönünden de daha hayirlidir
47- O kiyamet gününü hatirla ki, daglari yürütecegiz ve yeryüzünü çirilçiplak göreceksin Bütün insanlari, mahserde toplayacagiz hiçbir kimseyi birakmayacagiz
48- Onlar, saf halinde Rabbine arz edilmislerdir Allah, onlara söyle diyecektir: "Süphesiz sizi ilk önce yarattigimiz gibi bize geldiniz Fakat, size kiyamet için yaptigimiz vaadi yerine getirmeyecegimizi sanmistiniz, degil mi?
49- O gün herkesin amel defteri ortaya konulmustur Ey Muhammed! Günahkârlarin, amel defterlerinden korkarak: "Eyvah bize! Bu nasil deftermis ki, büyük küçük hiçbir sey birakmadan hepsini saymis dökmüs" dediklerini görürsün Onlar, bütün yaptiklarini hazir bulmuslardir Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez
50- Yine o vakti hatirla ki biz, meleklere: "Âdem'e secde edin!" demistik Iblis hariç olmak üzere onlar hemen secde ettiler Iblis cinlerdendi, Rabbinin emrinden disari çikti Simdi siz beni birakip da Iblis'i ve soyunu dostlar mi ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin düsmaninizdir Zalimler için bu ne kötü bir degismedir
51- Ben, onlari (Iblis ve soyunu) ne göklerin ve yerin yaratilisinda, ne de kendilerinin yaratilisinda sahit tutmadim ve hiçbir zaman dogru yoldan çikanlari yardimci edinmis degilim
52- Ve o (kiyamet) günü Allah kâfirlere söyle buyuracak: "Ortaklarim ve sefaatçilariniz diye zannettiginiz putlarinizi çagirin" Müsrikler onlari çagirirlar, fakat kendilerine cevap vermezler Biz, kâfirlerle ilâhlari arasina atesten bir engel koymusuzdur
53- Günahkârlar atesi görmüsler de artik ona düseceklerini anlamislardir Fakat ondan kaçip siginacak bir yer bulamazlar
54- Süphesiz biz, bu Kur'ân'da insanlara çesitli mânâlari türlü misallerle açik olarak verdik Insan ise, her seyden çok mücadelecidir
55- Kendilerine dogru yolu gösteren peygamber geldiginde insanlari, iman etmekten ve Rabblerinden günahlarinin magfiretini istemekten alikoyan sey sadece geçmis milletlerin baslarina gelen felaketlerin kendilerine
de gelmesini veya ahiret azabinin ansizin göz göre göre gelip çatmasini beklemek olmustur
56- Halbuki biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyaricilar olarak göndeririz Kâfir olanlar ise hakki, batilla ortadan kaldirmak için mücadele ediyorlar Onlar, âyetlerimizi ve korkutulduklari azabi da alaya almislardir
57- Rabbinin âyetleriyle nasihat edilip de onlardan yüz çeviren ve daha önce isledigi günahlari unutandan daha zalim kim olabilir? Biz onlarin kalbleri üzerine (Kur'ân'i) anlamalarina engel olan bir agirlik, kulaklarina da sagirlik verdik Ey Muhammed! Sen onlari dogru yola çagirsan da onlar asla hidayete ermezler
58- Bununla beraber rahmet sahibi olan Rabbin çok bagislayicidir, tevbe eden kullarina rahmeti boldur Eger Allah, isledikleri günahlar yüzünden onlari hemen cezalandiracak olsaydi, onlara hemen azab ederdi Fakat onlara vaad edilen bir zaman vardir ki, o geldiginde Allah'in azabindan bir kurtulus yeri bulamazlar
59- Iste zulmettikleri için helak ettigimiz sehirler! Biz onlarin helâkleri için de belirli bir zaman tayin etmistik
60- Ey Muhammed! Bir vakit Musa genç ad----- demisti ki: "Iki denizin birlestigi yere ulasincaya kadar gidecegim, yahut senelerce gidecegim"
61- Bunun üzerine ikisi de iki denizin birlestigi yere vardiklarinda baliklarini unuttular Bu arada balik, denizde yolunu bulup kaybolmustu
62- Iki denizin birlestigi yeri geçtikleri zaman, Musa genç arkadasina: "Kusluk yemegimizi getir Gerçekten biz bu yolculugumuzda epey yorulduk" dedi
63- Adam: "Gördün mü! dedi Kayaya sigindigimiz vakit dogrusu ben baligi unutmusum Onu hatirlamami, muhakkak seytan bana unutturdu O denizde garip bir yol tutup gitmisti"
64- Musa da demisti ki: "Iste aradigimiz o idi" Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler
65- Nihayet kullarimizdan bir kul buldular ki, biz ona katimizdan bir rahmet vermis ve tarafimizdan bir ilim ögretmistik
66- Musa ona: "Allah'in sana ögrettigi ilim ve hikmetten bana da ögretmen için sana tabi olabilir miyim?" dedi
67- (Hizir) dedi ki: "Dogrusu sen benimle asla sabredemezsin
68- "Içyüzünü kavrayamadigin seye nasil sabredeceksin?"
69- Musa: "Insaallah beni sabirli bulacaksin ve senin hiçbir isine karsi gelmeyecegim" dedi
70- (Hizir) dedi ki: "O halde bana tabi olacaksin; ben sana sirrini anlatmadikça, hiçbir sey hakkinda bana soru sorma!"
71- Bunun üzerine ikisi beraber yürüdüler Nihayet gemiye bindikleri zaman, o kul (Hizir) gemiyi deldi Musa, ona söyle dedi: "Geminin içindekileri bogmak için mi deldin? Dogrusu çok kötü bir is yaptin"
72- (Hizir "Sen benimle asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi
73- Musa dedi ki: "Unuttugum seyden dolayi beni suçlama ve bu isimden dolayi bana bir güçlük çikarma"
74- Yine gittiler Nihayet bir erkek çocuga rastladiklarinda Hizir hemen onu öldürdü Musa: "Kisas olmadan masum bir cana nasil kiyarsin? Dogrusu sen çok fena bir sey yaptin" dedi
75- Hizir dedi ki: "Dogrusu sen benimle asla sabredemezsin demedim mi sana?"
76- (Musa) dedi ki: "Eger bundan sonra sana bir sey sorarsam bana arkadas olma! Hakikaten benim tarafimdan ileri sürülebilecek son mazerete ulastin
77- Bunun üzerine yine yürüdüler Nihayet bir köy halkina varip onlardan yemek istediler Ancak köy halki onlari misafir etmekten kaçindilar Derken orada yikilmak üzere olan bir duvar buldular Hizir hemen onu dogrulttu Musa: "Isteseydin elbet buna karsi bir ücret alirdin" dedi
78- Hizir dedi ki: "Iste bu, seninle benim aramizin ayrilmasidir Simdi sana o sabredemedigin seylerin içyüzünü haber verecegim"
79- "Gemi, denizde çalisan bir kaç yoksula aitti Onu kusurlu kilmak istedim, çünkü onlarin ilerisinde her saglam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardi"
80- "Oglana gelince, onun ana-babasi mümin kimselerdi Çocugun onlari azginlik ve inkâra sürüklemesinden korktuk"
81- "Istedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayirli ve daha çok merhamet eden birini versin"
82- "Duvar ise, o sehirde iki yetim oglana ait idi Duvarin altinda onlarin bir hazinesi vardi Babalari da iyi bir kimse idi Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk erginlik çaglarina ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çikarsinlar Ve ben bunlarin hiçbirini kendiligimden yapmadim Iste senin sabredemedigin seylerin içyüzleri budur"
83- Bir de sana Zülkarneyn'den soruyorlar De ki: Size ondan bir hatira okuyacagim
84- Gerçekten biz onu (Zülkarneyn'i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptik ve ona ulasmak istedigi her seyi elde etmesinin bir yolunu verdik
85- Derken o da bu yollardan birini tutup gitti
86- Nihayet günesin battigi yere vardigi zaman, günesi, (sanki) kara bir balçikta batiyor buldu Bir de bunun yaninda bir kavim buldu Biz ona dedik ki: "Ey Zülkarneyn! Onlari ya cezalandirirsin veya onlarin hakkinda iyi davranirsin"
87- O da demisti ki: "Kim haksizlik ederse muhakkak ona azab edecegiz; Sonra Rabbine geri döndürülecek, O da onu görülmemis bir azabla cezalandirir"
88- "Amma her kim de iman edip iyi bir is yaparsa, buna da en güzel mükâfat vardir Biz ona dünyada kolaylik gösterir zor islere kosmayiz"
89- Sonra Zülkarneyn yine bir yol tuttu
91- Iste Zülkarneyn'in kudret ve saltanati böyleydi Ve biz onun yaninda olan her seyi bilgimizle kusatmistik
92- Sonra yine bir yol tuttu
93- Nihayet iki dag arasina ulastiginda onlarin önünde, hemen hiç söz anlamayan bir kavim bulmustu
94- Dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde fesat çikariyorlar Onun için, bizimle onlar arasinda bir sed yapman sartiyla sana bir vergi versek olur mu?"
95- Dedi ki: "Rabbimin bana vermis oldugu servet ve saltanat, sizin vereceginiz seyden daha hayirlidir Bana maddî yardimda bulunun da sizinle onlarin arasina en saglam seddi yapayim
96- "Bana, demir kütleleri getirin" Nihayet dagin iki ucunu denklestirdigi vakit: "Ates yakip körükleyin" dedi Demiri bir ates koru haline getirince "Bana erimis bakir getirin üzerine dökeyim" dedi
97- Artik Ye'cuc ve Me'cuc bu seti ne asabildiler ne de delebildiler
98- Zülkarneyn dedi ki: "Bu Rabbimin bir lütfudur Rabbimin vaadi geldigi vakit de onu dümdüz yapacaktir Rabbimin vaadi de haktir
99- Biz o gün (kiyamet günü) onlari birakivermisizdir Dalgalar halinde birbirlerine girerler, Sûr'a da üfürülmüstür Böylece onlarin hepsini bir araya toplamisizdir
100- Ve cehennemi o gün kâfirlere öyle bir gösterecegiz ki!
101- Onlar ki, beni hatirlatan âyetlerimden gözleri bir örtü içindeydi Isitmeye de tahammül edemiyorlardi
102- O kâfirler, beni birakip da kullarimi dostlar edineceklerini mi sandilar? Dogrusu biz cehennemi o kâfirlere bir konukluk olarak hazirladik
103- De ki: Amelleri en çok bosa gidenleri size bildirelim mi?
104- Onlarin dünya hayatinda çalismalari bosa gitmistir Oysa onlar güzel isler yaptiklarini saniyorlardi
105- Iste onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çikacaklarini inkâr etmislerdir de bu yüzden iyilik altinda yaptiklari bütün amelleri bosa gitmistir Artik kiyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayiz
106- Iste böyle, onlarin cezalari cehennemdir Çünkü inkâr etmisler ve benim âyetlerimi, peygamberlerimi alaya almislardir
107- Iman edip salih ameller isleyenlere gelince, onlar için Firdevs cennetleri konak olmustur
108- Içlerinde ebedî olarak kalacaklar, oradan hiç ayrilmak istemeyeceklerdir
Bu hatirlatma ve uyarmayi yeterli görmeyip de daha fazla açiklama isteyenlere karsi ey Muhammed!
109- Deki: "Eger Rabbimin sözlerini yazmak için deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, deniz muhakkak tükenecekti, bir mislini daha yardimci getirsek bile"
110- De ki: "Ben de sizin gibi ancak bir beserim Ne var ki, bana ilâhinizin ancak bir ilâh oldugu vahyolunuyor Onun için her kim Rabbine kavusmayi arzu ederse iyi amel islesin ve Rabbine yaptigi ibadete hiç kimseyi ortak etmesin"
KEVSER
Bismillahirrahmanirrahim
1- Muhakkak biz sana Kevser'i verdik
2- Öyleyse Rabb'in için namaz kil ve kurban kes
3-Muhakkak ki sonu kesik olan, sana bugzedendir
KIYAMET
Bismillahirrahmanirrahim
1- Hayir, yemin ederim o kiyamet gününe
2- Yine hayir, yemin ederim o sürekli kendini kinayan nefse
3- Insan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacagimizi mi saniyor?
4- Evet, bizim onun parmak uçlarini bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter
5- Fakat insan günahi devam ettirmek ister
6- O kiyamet günü ne zaman? diye sorar
7- Ne zaman ki o göz simsek çakar,
8- Ay tutulur,
9- Günes ve ay toplanir,
10- Iste o gün insan, "kaçacak yer neresi?" der
11- Hayir, hayir, yok bir siper
12- O gün varilip durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur
13- O gün insana, yapip öne sürdügü ve geri biraktigi ne varsa bildirilir
14- Dogrusu insan kendi nefsini görür,
15- Bir takim özürler ortaya atsa da
16- Onu hemen okumak için dilini depretme
17- Kuskusuz onu toplamak ve okumak bize aittir
18- O halde biz onu okudugumuz zaman sen onun okunusunu takip et
19- Sonra onu açiklamak da bize aittir
20- Hayir, siz pesin olani (dünyayi) seviyorsunuz da
21- Ahireti birakiyorsunuz
22- Yüzler var ki o gün isil isil parlar
23- Rabbine bakar
24- Yüzler de var ki o gün a------
25- Anlar ki kendisine belkiran (bel kemiklerini kiran belali bir is) yapilir
26- Hayir hayir, ne zaman ki can köprücük kemiklerine dayanir,
27- "Tedavi edebilecek kimdir?" denilir
28- Can çekisen bunun o ayrilik ani oldugunu anlar
29- Bacak bacaga dolasir
30- Iste o gün sevk, ancak Rabbinedir
31 Fakat o, ne sadaka verdi, ne namaz kildi
32 Fakat yalanladi ve döndü
33 Sonra da çalim sata sata ailesine gitti
34 Gerektir o bela sana, gerek
35 Evet, gerektir o bela sana gerek
36 Insan basibos birakilacagini mi sanir?
37 O, dökülen erlik suyundan bir damla (sperm) degil miydi?
38 Sonra bir aleka (embriyon) oldu da Rabbi onu biçime koydu, sonra sekil verdi
39 Ondan da iki cinsi; erkek ve disiyi var etti
40-Peki, bunu yapanin ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?
KUREYS
Bismillahirrahmanirrahim
1- Kureys'in ilâfi (güven ve baris andlasmalarindan faydalanmalarini saglamak) için
2- Kis ve yaz seferlerinde (faydalandiklari andlasmalarin) kadrini bilmis olmalari için
3- Bu Beyt (Kâbe)nin Rabbine kulluk etsinler
4-O, kendilerini açliktan kurtararak beslemistir ve her tehlikeye karsi onlara emniyet vermistir
Bismillahirrahmanirrahim
1- Biz o (Kur'ân)nu Kadir gecesinde indirdik
2- Kadir gecesinin ne oldugunu sen nereden bileceksin?
3- Kadir gecesi bin aydan daha hayirlidir
4- Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adindaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her is için inerler
5-O gece, tanyeri agarincaya kadar süren bir selâmettir
KAF
Bismillahirrahmanirrahim
1- Kâf Sanli ve serefli Kur'an'a andolsun ki,
2- Dogrusu kâfirler kendi içlerinden uyarici bir peygamber geldigine sasirdilar da dediler ki: "Bu sasilacak bir seydir!
3- Öldügümüz ve bir toprak oldugumuz vakit mi (tekrar) dirilecegiz? bu dönüs çok uzaktir"
4- Fakat biz topragin onlardan neyi eksilttigini elbette biliyoruz Yanimizda herseyi kaydedip muhafaza eden bir kitap vardir
5- Dogrusu hak kendilerine geldigi zaman yalanladilar da simdi karmakarisik bir iztirap içindeler
6- Artik üstlerindeki göge bakmazlar mi ki, onu nasil bina etmis ve süslemisiz, onun hiç bir çatlagi yoktur
7- Yeri de nasil uzatmis, üzerine sabit daglar oturtmusuz Orada görünüsü güzel her çesit bitkiden çiftler yetistirdik
8- Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir
9- Bir de gökten bereketli bir su indirip de onunla baglar, bahçeler ve biçilecek taneler bitirmekteyiz
10- Tomurcuklari birbiri üzerine dizilmis uzun boylu hurma agaçlari yetistirdik
11- Bunlari kullara rizik olmasi için (yetistirmekteyiz) O su ile ölü bir topraga can verdik, iste hayata çikis da böyledir
12- Onlardan önce Nuh'un kavmi, Ress halki ve Semûd da yalanlamisti
13- Âd, Firavun, Lût'un kardesleri de (yalanladilar)
14- Eyke halki ve Tübbâ kavmi de, bunlarin hepsi peygamberleri yalanladilar da (onlara) azabim hak oldu
15- Biz ilk yaratmada acizlik mi gösterdik? Dogrusu, onlar yeni bir yaratilistan süphe içindedirler
16- Andolsun insani biz yarattik ve nefsinin kendisine fisildadiklarini biliriz Ve biz ona sah damarindan daha yakiniz
17- Onun saginda ve solunda oturmus iki melek zabit tutarken,
18- Insan hiçbir söz söylemez ki yaninda (onu) gözetleyen, dediklerini zapteden bir melek hazir bulunmasin
19- Ölüm sarhoslugu gerçekten geldiginde, "Ey insan! Iste bu senin öteden beri kaçtigin seydir" denir
20- Sur'a üfürülür, iste bu, tehdid(in gerçeklesme) günüdür
21- Her can, kendisiyle beraber bir sevk memuru ve bir sahid bulundugu halde gelir
22- (Allah ona) "Andolsun sen bundan gaflet içinde idin Simdi senden gaflet perdesini kaldirdik Bugün artik gözün keskindir" der
23- Beraberindeki melek "iste yanimdaki hazir" der
24- (Allah iki melege buyurur ki "Haydi ikiniz, atin cehenneme her inatçi nankörü!
25- Iyiliklere (sürekli) engel olan, saldirgan, süpheciyi
26- O ki Allah'in yaninda baska ilâh edinmistir Haydi ikiniz birlikte onu siddetli azaba atin"
27- Yanindaki arkadasi (seytan) der ki: "Rabbimiz! Ben onu azdirmadim Fakat kendisi derin bir sapiklik içindeydi"
28- Allah buyurur ki: "Huzurumda çekismeyin! Ben size daha önce uyarici göndermistim"
29- Benim huzurumda söz degistirilmez Ve ben kullara asla zulmedici degilim
30- Biz O gün cehenneme: "Doldun mu?" diyecegiz O da: "Daha fazla var mi?" diyecektir
31- Cennet de kötülükten sakinanlara yaklastirilir Zaten uzak degildir
32-33- Onlara denir ki: "Iste size vaad edilen bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmedigi halde Rahman olan Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur
34- "Simdi selam ve selametle oraya girin Iste sonsuzluk günü budur"
35- Orada onlara ne isterlerse vardir Katimizda daha fazlasi da vardir
36- Ey Muhammed! Biz onlardan önce kendilerinden daha kuvvetli olan ve beldeleri delik desik eden nice nesilleri helak ettik, hiç kurtulus var mi?
37- Süphesiz ki bunda kalbi olan ve hazir bulunup kulak veren kimse için elbette bir ögüt vardir
38- Andolsun ki biz gökleri, yeri ve ikisi arasindakileri alti günde yarattik, Bize hiçbir yorgunluk da dokunmadi
39- Ey Muhammed! Onlarin söylediklerine karsi sabret Günesin dogusundan önce (sabah namazini) ve batisindan önce de (ögle ve ikindi namazalarini kilarak) Rabbini Hamd ile tesbih et
40- Geceleyin (aksam ve yatsi namazlarini kilarak), namazlardan sonra da (vitir ve nafile kilarak) O'nu tesbih et
41- Bir münadinin yakin bir yerden seslenecegi güne kulak ver
42- O gün insanlar, o çagriyi gerçek olarak duyarlar Iste bugün, kabirlerden çikis günüdür
43- Gerçekten biz hem yasatiriz, hem öldürürüz Sonunda dönüs yalniz bizedir
44- O gün yer yarilir, insanlar kabirlerinden çabucak çikarlar Iste bu, sadece bize göre kolay bir toplanmadir
45-Biz onlarin söylediklerini daha iyi biliriz Sen onlara karsi zor kullanacak degilsin O halde sen, benim tehdidimden korkanlara bu Kur'ân ile ögüt ver
KAFİRUN
Bismillahirrahmanirrahim
1- De ki: Ey kâfirler
2- Sizin taptiklariniza ben tapmam
3- Siz de benim taptigima tapicilar degilsiniz
4- Ben asla sizin taptiklariniza tapacak degilim
5- Siz de benim taptigima tapacak degilsiniz
6-Sizin dininiz size, benim dinim banadir
KALEM
Bismillahirrahmanirrahim
1- Nûn, Kaleme ve yazdiklarina andolsun
2- Sen Rabbinin nimetiyle mecnun degilsin
3- Kuskusuz senin için tükenmez bir ecir var
4- Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin
5- Sen de göreceksin, onlar da görecek
6- Hanginizde imis o fitne ve cinnet
7- Dogrusu Rabbin, yolundan sapani en iyi bilendir Hidayete ereni de en iyi bilen O'dur
8- O halde, yalanlayicilara itaat etme
9- Onlar istediler ki yumusak davranasin da onlar da sana yumusak davransinlar
10- Sunlarin hiçbirine boyun egme: Yemin edip duran asagilik,
11- Daima kusur arayip kinayan, hep lâf götürüp getiren,
12- Hayra engel olan, saldirgan, günahkâr,
13- Kaba ve hasin, sonra da kötülükle damgali,
14- Mal ve ogullari var diye (böyle davranir)
15- Kendisine âyetlerimiz okundugunda: "Eskilerin masallari" der
16- Yakinda biz onu hortumunun (burnunun) üzerinden damgalayacagiz
17- Biz onlara da belâ verdik, bahçe sahiplerine verdigimiz gibi Hani onlar sabah olunca bahçeyi mutlaka devsireceklerine yemin etmislerdi
18- Istisna da etmiyorlardi ("insaallah" demiyorlardi)
19- Fakat onlar uyurken dolasici bir belâ onu sardi da,
20- Bahçe simsiyah kesiliverdi
21- Derken sabahleyin birbirlerine seslendiler:
22- "Haydi, devsirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye
23- Derken firladilar, aralarinda fisildasiyorlardi
24- "Sakin bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yaniniza sokulmasin" diyorlardi
25- (Zanlarinca yoksullari) engellemeye güçleri yeterek erkenden gittiler
26- Fakat bahçeyi gördüklerinde: "Biz herhalde yanlis gelmisiz" dediler
27- "Yok, biz mahrum edilmisiz" (dediler)
28- Içlerinde en makul olani söyle dedi: "Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememis miydim?"
29- "Rabbimizi tesbih ederiz, dogrusu biz zalimler imisiz" (dediler)
30- Ardindan suçu birbirlerine yüklemeye basladilar
31- Yaziklar olsun bize, dediler, biz azginlarmisiz
32- Ola ki Rabbimiz bize onun yerine daha hayirlisini verir Biz Rabbimize yönelir, ondan umariz
33- Iste azap böyledir Elbette ahiret azabi daha büyüktür Fakat bilselerdi
34- Kuskusuz korunanlar için de, Rableri katinda nimetleri bol bahçeler vardir
35- Öyle ya, teslimiyet gösterenleri suçlular gibi tutar miyiz hiç?
36- Neyiniz var, nasil hüküm veriyorsunuz?
37- Yoksa size ait bir kitap var da onda mi okuyorsunuz?
38- O kitapta, "begendiginiz her sey sizindir" diye mi yazili?
39- Yoksa, "ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin lehinize olarak tarafimizdan verilmis, kiyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var?
40- Sor bakalim onlara, içlerinden ona kefil hangisi?
41- Yoksa ortaklari mi var onlarin? Dogru iseler ortaklarini getirsinler
42- O gün isler zorlasir ve secdeye davet edilirler Fakat güç yetiremezler
43- Gözleri düsük bir halde kendilerini bir zillet kaplar Oysa onlar sapasaglam iken de secdeye davet ediliyorlardi
44- Bu sözü yalanlayani bana birak Onlari bilmedikleri yönden derece derece azaba yaklastiracagiz
45- Onlara mühlet veriyorum Dogrusu benim tuzagim saglamdir
46- Yoksa onlardan bir ücret istiyorsun da bu yüzden onlar agir bir borç altinda mi kaliyorlar?
47- Yoksa gayb onlarin yanlarinda da onlar mi yaziyorlar?
48- Rabbinin hükmüne sabret, balik sahibi gibi olma Hani o öfkeye bogulmus da nida etmisti
49- Rabbinden bir nimet yetismis olmasaydi, elbette kinanacak bir halde issiz bir diyara atilacakti
50- Fakat Rabbi onu seçti de iyilerden kildi
51- O kafirler Kur'ân'i isittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi Bir de durmuslar "o bir deli" diyorlar
52-Halbuki o âlemler için bir ögüttür
KAMER
Bismillahirrahmanirrahim
1 Kiyamet saati yaklasti, Ay yarildi
2 Bir mucize görseler hemen yüz çevirirler ve "süregelen bir büyüdür" derler
3 Yalanladilar, nefislerinin arzularina uydular Halbuki her is yerini bulacaktir
4 Andolsun ki onlara (kötülükten) vazgeçirecek nice önemli haberler gelmistir
5 Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarilar fayda vermiyor
6 Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çagirici, görülmedik müthis bir seye çagirir
7 Gözleri düskün düskün (zelil ve hakir) kabirlerinden çikarlar, sanki yayilan çekirgeler gibidirler
8 O çagirana kosarak, kâfirler: "Bu çetin bir gündür" derler
9 Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamisti Kulumuzu yalanladilar ve: "Cinlenmistir" dediler Ve (Nuh davetten vazgeçmeye) zorlandi
10- Bunun üzerine Rabbine: "Ben yenik düstüm, bana yardim et!" diyerek yalvardi
11 Biz de bosalan bir su ile gögün kapilarini açtik
12 Yeri de kaynaklar halinde fiskirttik, derken sular takdir edilmis bir is için birlesti
13 Nuh'u da tahtalardan yapilmis, çivilerle (çakilmis gemi) üzerinde tasidik
14 Nankörlük edilen (kulumuz)e bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akip gidiyordu
15 Bunu bir ibret olarak biraktik, ibret alan yok mudur?
16 Benim azabim ve uyarilarim nasilmis (görsünler)
17 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
18 Âd (kavmi) da yalanladi, azabim ve uyarilarim nasil oldu?
19 Biz onlarin üstüne, ugursuzlugu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik
20 (O rüzgar) insanlari, sökülmüs hurma kütükleri gibi yere seriyordu
21 Nasilmis benim azabim ve uyarim?
22 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
23 Semûd da o uyarilari yalanladilar
24 "Bizden bir insana mi uyacagiz? O takdirde biz apaçik bir sapiklik ve çilginlik içine düsmüs oluruz" dediler
25 "Zikir, aramizdan ona mi birakildi? Hayir o, yalanci, küstahin biridir" (dediler)
26 Yarin onlar, yalanci, küstahin kim oldugunu bilecekler
27 Biz onlara, kendilerini imtihan etmek için disi deveyi gönderecegiz Onun için sen onlari gözet ve sabirli ol
28 Onlara suyun aralarinda paylastirilacagini haber ver; her içene düsen miktar, hazir kilinmistir
29 Bunun üzerine arkadaslarina bagirdilar O da (biçagi) çekerek (deveyi) kesti
30 Ama azabim ve uyarilarim nasil oldu
31 Biz onlarin üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; agilcinin topladigi çali çirpi kirintilari gibi kirilip dökülüverdiler
32 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
33 Lût kavmi de uyarilari yalanladi
34 Biz de onlarin üzerlerine (taslar savuran) bir firtina gönderdik Yalniz Lût ailesini seher vakti kurtardik,
35 Katimizdan bir nimet olarak Biz sükredeni böyle mükafatlandiririz
36 (Lût), onlari bizim yakalamamiza karsi uyarmisti Fakat ikazlara karsi kusku duydular,
37 Onun konuklarindan murad almaya kalkistilar Biz de gözlerini siliverdik "Haydi azabimi ve uyarilarimi tadin!" (dedik)
38 Sabah erken, onlari kararli bir azab yakaladi
39 "Azabimi ve uyarilarimi tadin!" (dedik)
40 Andolsun biz Kur'ân'i ögüt almak için kolaylastirdik Ögüt alan yok mudur?
41 Süphesiz Firavun ailesine de uyarici peygamberler geldi
42 Lakin onlar bütün âyetlerimizi yalanladilar Biz de onlari çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayisla yakaladik
Bu kissalardan hisseye gelince;
43 Simdi sizin kâfirleriniz, onlardan hayirli mi? Yoksa kitaplarda sizin için bir beraet mi var?
44 Yoksa "Biz birbirimize yardim eden bir topluluguz" mu diyorlar?
45 Her halde o topluluk bozulacak ve geriye dönüp kaçacaklardir
46 Bilakis kiyamet onlara vaad edilen asil saattir Saat cidden çok feci ve acidir
47 Muhakkak ki suçlular sapiklik ve çilginlik içindedirler
48 O gün yüzleri üstü ateste sürüklenecekler, "Cehennemin dokunusunu tadin!" (denilecek)
49 Haberiniz olsun ki, biz her seyi bir kadere göre yarattik
50 Buyrugumuz yalniz bir tekdir, göz açip yumma gibidir
51 Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helak ettik Ögüt alan yok mudur?
52 Isledikleri her sey, kitaplarda mevcuttur
53 Küçük, büyük hepsi satir satir yazilmistir
54 Takva sahipleri cennetlerde, nur içindedirler
55-Güçlü padisahin huzurunda dogruluk koltuklarindadirlar
KARİA
Bismillahirrahmanirrahim
1,2,3- Kâria! (Çarpacak kiyamet) Nedir o kâria? Kârianin ne oldugunu sen bilir misin?
4- O gün insanlar yayilmis pervaneler gibi olurlar
5- Daglar atilmis renkli yünler gibi olur
6,7- O gün kimin tartilari agir basarsa o, hosnut olacagi bir hayat içindedir
8,9- Kimin tartilari hafif gelirse, onun anasi da (varacagi yer, siginacagi duragi) hâviye (uçurum)dir
10- O uçurumun ne oldugunu sen nereden bileceksin?
11-O, kizgin bir atestir
KASAS
Bismillahirrahmanirrahim
1- Tâ, Sîn, Mîm
2- Bunlar, apaçik kitabin âyetleridir
3- Iman edecek bir kavim için Musa ile Firavun'un haberlerinden bir
kismini sana dosdogru okuyacagiz
4- Çünkü Firavun, (Misir) topraginda gerçekten azmis, halkini parça parça etmisti Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunlarin ogullarini bogazliyor, kizlarini ise sag birakiyordu Belli ki o bozgunculardandi
5- Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düsürülenlere lütufta bulunalim, onlari önderler yapalim, onlara (ötekilerin) yerini aldiralim
6- Ve o yerde onlari hakim kilalim, Firavun ile Hâmân ve ordularina, onlardan çekinmekte olduklari seyi gösterelim
7- O esnada Musa'nin anasina "Onu emzir, kendisine zarar geleceginden kaygilandiginda onu denize (Nil nehrine) birakiver, hiç korkup kaygilanma, çünkü biz onu tekrar sana verecegiz ve onu peygamberlerden biri yapacagiz" diye bildirdik
8- Nihayet Firavun ailesi onu yitik olarak aldi Çünkü o, sonunda kendileri için bir düsman ve bir tasa olacakti Süphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yaniliyorlardi
9- Firavun'un karisi (sepetin içinden çocuk çikinca kocasina), "Ikimizin de gözü aydin! Onu öldürmeyin, belki bize faydasi dokunur, ya da onu evlad ediniriz" dedi Halbuki onlar isin sonunu sezemiyorlardi
10- Musa'nin anasinin yüregi (tasadan) bombos kaliverdi Eger biz, (vaadimize) inananlardan olmasi için onun kalbini pekistirmemis olsaydik, neredeyse isi meydana çikaracakti
11- Annesi Musa'nin ablasina, "Onun izini takip et" dedi O da, onlar farkina varmadan uzaktan kardesini gözetledi
12- Biz (annesine geri vermezden) daha önce, onun süt analarinin sütünü kabulüne müsade etmedik Bunun üzerine ablasi, "Size, onun bakimini sizin naminiza üstlenecek, hem de ona iyi davranacak bir aile göstereyim mi?" dedi
13- Böylelikle biz onu, gözü aydin olsun, gam çekmesin ve Allah'in vaadinin gerçek oldugunu bilsin, diye anasina geri verdik Fakat yine de pek çogu (bunu) bilmezler
14- Musa yigitlik çagina girip olgunlasinca, biz ona hikmet ve ilim verdik Iste güzel davrananlari biz böyle mükafatlandiririz
15- Musa, halkinin habersiz oldugu bir sirada sehre girdi Orada, biri kendi tarafindan digeri düsman tarafindan olan iki adami birbirleriyle dögüsür buldu Kendi tarafi olan, düsmana karsi ondan yardim diledi Musa da ötekine bir yumruk indirip onun ölümüne sebep oldu "Bu, seytan isidir O, gerçekten saptirici, apaçik bir düsmandir" dedi
16- Musa, "Rabbim! Dogrusu kendimi ziyana ugrattim Beni bagisla!" dedi; Allah da, onu bagisladi Çünkü, çok bagislayici, çok merhamet edici olan ancak O'dur
17- Musa, "Rabbim! Bana lutfettigin nimetlere andolsun ki, artik suçlulara asla arka olmayacagim" dedi
18- Sehirde korku içinde, (etrafi) gözetleyerek sabahladi Bir de ne görsün, dün kendisinden yardim isteyen kimse feryad ederek yine ondan imdat istiyor Musa ona dedi ki: "Dogrusu sen, besbelli bir azginsin!"
19- Musa, ikisinin de düsmani olan adami yakalamak isteyince, o adam dedi ki: "Ey Musa! Dün bir cana kiydigin gibi, bana da mi kiymak istiyorsun? Demek arabuluculardan olmak istemiyor da, bu yerde ille yaman bir
zorba olmayi arzuluyorsun sen!"
20- Sehrin öbür ucundan bir adam geldi ve dedi ki: "Ey Musa! Ileri gelenler seni öldürmek için hakkinda müzakere ediyorlar Derhal (buradan) çik! Inan ki ben senin iyiligini isteyenlerdenim"
21- Musa korka korka, (etrafi) gözetleyerek oradan çikti "Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar" dedi
22- Medyen'e dogru yöneldiginde: "Umarim Rabbim beni dogru yola iletir" dedi
23- Musa, Medyen suyuna varinca, orada (hayvanlarini) sulayan bir çok insan buldu Onlarin gerisinde de (hayvanlarini suyun oldugu yerden) geri çeken iki kadin gördü Onlara "Derdiniz nedir?" dedi Söyle cevap verdiler: "Çobanlar sulayip çekilmeden biz (onlarin içine sokulup hayvanlarimizi) sulamayiz; babamiz da çok yaslidir "
24- Bunun üzerine Musa, onlarin davarlarini suladi Sonra gölgeye çekildi ve "Rabbim! Dogrusu bana indirecegin her hayra muhtacim" dedi
25- Derken, o iki kadindan biri utana utana yürüyerek ona geldi "Babam, dedi, bizim yerimize (hayvanlari) sulamanin karsiligini ödemek için seni çagiriyor" Musa, ona (Hz Suayb'a) gelip basindan geçeni anlatinca o, "korkma, o zalim kavimden kurtuldun" dedi
26- (Suayb'in) iki kizindan biri: "Babacigim! Onu ücretle (çoban) tut Çünkü ücretle istihdam edecegin en iyi kimse, bu güçlü ve güvenilir adamdir" dedi
27- (Suayb) Dedi ki: "Bana sekiz yil çalismana karsilik su iki kizimdan birini sana nikahlamak istiyorum Eger on yila tamamlarsan artik o kendinden; yoksa sana agirlik vermek istemem Insaallah beni iyi kimselerden bulacaksin"
28- Musa söyle cevap verdi: "Bu seninle benim aramdadir Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayim demek ki, bana karsi husumet yok Söylediklerimize Allah vekildir"
29- Artik Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çikinca, Tûr tarafindan bir ates gördü Ailesine: "Siz (burada) bekleyin; ben bir ates gördüm, belki oradan size bir haber, yahut isinmaniz için o atesten bir parça getiririm" dedi
30- Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sag kiyisindan, (oradaki) agaç tarafindan kendisine söyle seslenildi: "Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'im"
31- Ve "Asâni at!" denildi Musa (attigi) asâyi yilan gibi debrenir görünce, dönüp arkasina bakmadan kaçti "Ey Musa! Beri gel, korkma Çünkü sen emniyette olanlardansin" (buyuruldu)
32- "Elini koynuna sok, kusursuz bembeyaz çikacaktir Korkudan (açilan) kollarini kendine çek Iste bu ikisi Firavun ve onun adamlarina karsi Rabbin tarafindan i in delildir Çünkü onlar, yoldan çikan bir kavim olmuslardir" (diye seslenildi)
33- Musa dedi ki: "Rabbim! Ben onlardan birini öldürmüstüm, beni öldürmelerinden korkuyorum"
34- "Kardesim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür Onu da beni dogrulayan bir yardimci olarak benimle birlikte gönder Zira bana yalancilik ithaminda bulunmalarindan endise ediyorum"
35- Allah buyurdu: "Seni kardesinle destekliyecegiz ve size öyle bir kudret verecegiz ki, âyetlerimiz sayesinde onlar size erisemeyecekler Siz ve size tabi olanlar üstün geleceksiniz"
36- Musa onlara apaçik âyetlerimizi getirince, "Bu, olsa olsa uydurulmus bir sihirdir Biz önceki atalarimizdan böylesini isitmemistik" dediler
37- Musa söyle dedi: "Rabbim, kendi katindan kimin hidayet rehberi getirdigini ve hayirli akibetin kime nasip olacagini en iyi bilendir Muhakkak ki zalimler, kurtulusa eremezler"
38 - Firavun: "Ey ileri gelenler! Sizin için benden baska bir ilâh tanimiyorum Ey Hâmân, haydi benim için çamur üzerine ates yak (ve tugla imal et), bana bir kule yap ki, Musa'nin ilâhina çikayim; ama saniyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir" dedi
39- O ve askerleri, yeryüzünde haksiz yere büyüklük tasladilar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandilar
40- Biz de onu ve askerlerini yakalayip denize ativerdik Bir bak, zalimlerin sonu nice oldu!
41- Onlari atese çagiran öncüler kildik Kiyamet günü onlar yardim görmeyeceklerdir
42- Bu dünyada arkalarina lanet taktik Onlar, kiyamet gününde de kötülenmisler arasindadir
43- Andolsun ki biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya olur ki düsünür, ögüt alirlar diye, insanlar için apaçik deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'i (Tevrat'i) vermisizdir
44- (Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettigimiz sirada sen bati yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden degildin
45- Bilakis biz (o zamandan senin zamanina kadar) nice nesiller var ettik de, onlarin üzerinden uzun zamanlar geçti Sen onlara âyetlerimizi okuyarak, Medyen halki arasinda bulunanlardan da degildin; aksine biz (baska) peygamber göndermistik
46- (Musa'ya) seslendigimiz zaman da, Tûr'un yaninda degildin Bilakis senden önce kendilerine uyarici (peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada geçenleri sana bildirdik), ola ki onlar düsünüp ögüt alirlar
47- Bizzat kendi yaptiklarindan dolayi baslarina bir musibet geldiginde, "Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, âyetlerine uysak ve müminlerden olsaydik" diyecek olmasalardi (seni göndermezdik)
48- Fakat onlara tarafimizdan o hak (peygamber) gelince, "Musa'ya verilen (mucizeler) gibi ona da verilmeli degil miydi?" dediler Peki daha önce Musa'ya verileni de inkâr etmemisler miydi? "Birbirini destekleyen iki sihir" demisler ve sunu söylemislerdi: "Dogrusu biz hiçbirine inanmiyoruz"
49- (Resulüm!) De ki: "Eger dogru sözlüler iseniz, Allah katindan bu ikisinden (bana ve Musa'ya inen kitaplardan) daha dogru bir kitap getirin de ben ona uyayim!"
50- Eger sana cevap vermezlerse, bil ki onlar, sirf heveslerine uymaktadirlar Allah'tan bir yol gösterici olmaksizin kendi hevesine uyandan daha sapik kim olabilir? Elbette Allah zalim kavmi dogru yola iletmez
51- Andolsun ki biz, düsünüp ögüt alsinlar diye, sözü (vahyi) birbiri ardinca ulamisizdir
52- Ondan (Kur'ân'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler
53- Onlara (Kur'ân) okundugu zaman "O'na iman ettik Çünkü o, Rabbimizden gelmis hakikattir Esasen biz daha önce de müslüman idik" derler
54- Iste onlara, sabretmelerinden ötürü mükafatlari iki defa verilecektir Bunlar kötülügü iyilikle savarlar, kendilerine verdigimiz riziktan da Allah rizasi için harcarlar
55- Onlar, bos söz isittikleri zaman, ondan yüz çevirirler ve "Bizim islerimiz bize, sizin isleriniz size Size selam olsun Biz kendini bilmezleri istemeyiz" derler
56- (Resulüm!) Sen sevdigini hidayete eristiremezsin; bilakis, Allah diledigine hidayet verir ve hidayete girecek olanlari en iyi O bilir
57- "Biz seninle beraber dogru yola uyarsak, yurdumuzdan atiliriz" dediler Biz onlari, kendi katimizdan bir rizik olarak her seyin ürünlerinin toplanip getirildigi, güvenli, dokunulmaz bir yere (Mekke-i Mükerreme'ye) yerlestirmedik mi? Fakat onlarin çogu bilmezler
58- Biz, maisetleriyle simarmis nice memleketi helak etmisizdir Iste yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmistir Onlara biz varis olmusuzdur
59- Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezlerine göndermedikçe, memleketleri helâk edici degildir Zaten biz, ancak halki zalim olan memleketleri helâk etmisizdir
60- Size verilen seyler, dünya hayatinin geçim vasitasi ve debdebesidir Allah katinda olanlar ise, daha hayirli ve daha kalicidir Hâlâ buna akliniz ermeyecek mi?
61- Su halde, kendisine güzel bir vaadde bulundugumuz, ardindan ona kavusan kimse, (sirf) dünya hayatinin geçici zevkini yasattigimiz ve sonra kiyamet gününde (azab için) huzurumuza getirilenler arasinda bulunan kimse gibi midir?
62- O gün Allah onlari çagirarak, "Benim ortaklarim olduklarini iddia ettikleriniz, hani nerede?" diyecektir
63- (O gün) haklarinda azaba itilme, hükmü gerçeklesen kimseler, "Rabbimiz! Biz nasil azmissak, iste bu azmislari da öylece azdirdik (Onlarin suçlarindan) beri oldugumuzu sana arzederiz Zaten onlar aslinda bizlere tapmiyorlardi" derler
64- "(Allah'a kostugunuz) ortaklarinizi çagirin!" denir, onlar da çagirirlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karsilarinda) azabi görürler Ne olurdu (dünyada iken) dogru yola girselerdi!
65- O gün Allah onlari çagirip "Peygamberlere ne cevap verdiniz?" diyecektir
66- Iste o gün onlara bütün haberler kapkaranlik olmustur; onlar birbirlerine de soramayacaklardir
67- Fakat tevbe ederek, iman edip iyi isler yapan kimseye gelince, o, kurtulusa erenler arasinda olmayi umabilir
68- Rabbin, diledigini yaratir ve seçer Onlarin seçim hakki yoktur Allah, onlarin ortak kostuklarindan münezzehtir ve sani yücedir
69- Rabbin, onlarin, sinelerinde gizlediklerini de, açiga vurduklarini da bilir
70- Iste O, Allah'tir O'ndan baska tanri yoktur Önünde de, sonunda da hamd O'nundur, hüküm O'nundur Ve ancak O'na döndürüleceksiniz
71- (Resulüm!) De ki: "Düsündünüz mü hiç, eger Allah üzerinizde geceyi tâ kiyamet gününe kadar araliksiz devam ettirse, Allah'tan baska size isik getirecek tanri kimdir? Hâlâ isitmeyecek misiniz?"
72- De ki: "Haber verin bakayim, eger Allah üzerinizde gündüzü ta kiyamet gününe kadar araliksiz devam ettirse, Allah'tan baska, istirahat edeceginiz geceyi size getirecek tanri kimdir? Hâlâ görmeyecek misiniz?"
73- Rahmetinden dolayi, Allah, geceyi ve gündüzü yaratti ki geceleyin dinlenesiniz (gündüzün) ise O'nun lütuf ve kereminden (rizkinizi) arayasiniz Umulur ki sükredersiniz
74- Ve hele o gün Allah onlari çagirarak: "Benim ortaklarim olduklarini iddia ettikleriniz hani, nerede?" diyecektir
75- (O gün) her ümmetten bir sahit çikarir, "Haydin, kesin delilinizi getirin!" deriz O zaman bilirler ki, hakikat Allah'a aittir ve uydurageldikleri seyler (putlar) de kendilerinden ayrilip kaybolmuslardir
76- Karun, Musa'nin kavminden idi de, onlara karsi azginlik etmisti Biz ona öyle hazineler vermistik ki, anahtarlarini güçlü kuvvetli bir topluluk zor tasirdi Kavmi ona demisti ki: "Simarma! Bil ki Allah simariklari sevmez"
77- "Allah'in sana verdiginden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret
yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'in sana ihsan ettigi gibi, sen de (insanlara) iyilik et Yeryüzünde bozgunculugu arzulama Süphesiz ki Allah, bozgunculari sevmez"
77- "Allah'in sana verdiginden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret
yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'in sana ihsan ettigi gibi, sen de (insanlara) iyilik et Yeryüzünde bozgunculugu arzulama Süphesiz ki Allah, bozgunculari sevmez"
78- Karun ise: "O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi" demistir Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftari olan kimseleri helak etmisti Günahkarlardan günahlari sorulmaz (Allah onlarin hepsini bilir)
79- Derken Karun, ihtisam içinde kavminin karsisina çikti Dünya hayatini arzulayanlar, "Keske Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydi Hakikat su ki o, çok büyük devlet sahibidir" dediler
80- Kendilerine ilim verilmis olanlar ise, söyle dediler: "Yaziklar olsun size! Iman edip iyi isler yapanlara göre Allah'in mükafati daha üstündür Ona da ancak sabredenler kavusabilir"
81- Derken biz onu da, sarayini da yerin dibine geçirdik Artik Allah'a karsi kendisine yardim edecek taraftarlari olmadigi gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de degildi
82- Daha dün onun yerinde olmayi isteyenler de: "Demek ki Allah kullarindan diledigine rizki çok da, az da verir Sayet Allah bize lütufta bulunmus olmasaydi, bizi de yerin dibine geçirirdi Demek ki inkârcilar iflah olmazmis" demeye basladilar
83- Iste ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculugu arzulamayan kimselere veririz (En güzel) akibet, takva sahiplerinindir
84- Kim bir iyilik getirirse ona ondan daha üstün karsilik vardir Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri isleyenler, ancak yaptiklari kadar ceza görürler
85- (Resulüm!) Kur'ân'i (okumayi, teblig etmeyi ve ona uymayi) sana farz kilan Allah, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir De ki: "Rabbim, kimin hidayetle geldigini ve kimin apaçik bir sapiklik içinde oldugunu en iyi bilendir"
86- Sen, bu kitabin sana vahyolunacagini ummuyordun Bu ancak Rabbinden bir rahmettir O halde sakin kâfirlere arka çikma!
87- Allah'in âyetleri sana indirildikten sonra, artik sakin onlar seni bu âyetlerden alikoymasinlar Rabbine davet et Asla müsriklerden olma!
88- Allah ile birlikte baska bir tanriya tapip yalvarma! O'ndan baska tanri yoktur O'nun zatindan baska her sey helak olacaktir Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz
KEHF
Bismillahirrahmanirrahim
1- Hamd, o Allah'a mahsustur ki kulu (Muhammed'e) kitabi indirdi ve ona hiçbir egrilik koymadi
2- Onu dosdogru (bir kitap) olarak (indirdi) ki katindan gelecek siddetli azaba karsi (insanlari) uyarsin ve yararli isler yapan müminlere kendileri için güzel bir mükafat bulundugunu müjdelesin
3- Onlar orada sürekli kalacaklardir
4- Ve "Allah çocuk edindi" diyenleri de uyarsin
5- Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarinin hiçbir bilgisi yoktur Agizlarindan çikan söz ne büyük bir iftiradir Onlar, yalandan baska bir sey söylemiyorlar
6- (Ey Muhammed!) Demek onlar, bu söze (kitaba) inanmazlarsa, onlarin pesinde üzüle üzüle kendini helak edeceksin!
7- Biz yeryüzündeki seyleri kendisine süs olsun diye yarattik ki, insanlarin hangisinin daha güzel amel edecegini deneyelim
8- Süphesiz biz, yeryüzünde olanlari kupkuru bir toprak yapacagiz
9- Yoksa sen Ashab-i Kehf'i ve Rakim'i (isimlerinin yazili bulundugu tas kitabeyi) sasilacak âyetlerimizden mi sandin?
10- O gençler magaraya sigininca söyle dediler: "Rabbimiz! Bize katindan bir rahmet ver ve bizim için su isimizden bir kurtulus yolu hazirla"
11- Bunun üzerine biz de kulaklarini tikayarak magarada onlari yillarca uyuttuk
12- Sonra da iki gruptan hangisinin, onlarin magarada kaldiklari süreyi daha iyi hesapladigini anlamak için, onlari tekrar uyandirdik
13- Biz sana onlarin kissalarini gerçek olarak anlatacagiz Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi Biz de onlarin hidayetlerini artirdik
14- (Oranin hükümdari karsisinda) ayaga kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir Biz, O'ndan baskasina ilâh deyip tapmayiz, yoksa saçma sapan konusmus oluruz
15- Su bizim kavmimiz, Allah'tan baska ilâh edindiler Onlarin ilâh olduguna dair açik bir delil getirselerdi ya! Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?
16- (Içlerinden biri söyle demisti "Mademki siz, onlardan ve Allah'tan baska taptiklari putlardan ayrildiniz, o halde magaraya siginin ki, Rabbiniz rahmetinden size genislik versin ve isinizi rast getirip kolaylastirsin"
17- Ey Muhammed! Baksaydin günesin dogdugu zaman magaranin sag tarafina yöneldigini, batarken de sol taraftan onlari makaslayip geçtigini görürdün Onlar, magaranin genis bir yerinde idiler Iste bu Allah'in mucizelerindendir Allah kime hidayet ederse, iste o, hakka ulasmistir; kimi de hidayetten mahrum ederse, artik ona dogru yolu gösterecek bir dost bulamazsin
18- Bir de onlari magarada görseydin uyanik sanirdin Halbuki onlar uykudadirlar Biz onlari saga sola çevirirdik Köpekleri de giriste ön ayaklarini
ileri dogru uzatmisti Eger onlari görseydin, arkana bakmadan kaçardin ve için korku ile dolardi
19- Onlari bir mucize olarak uyuttugumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandirdik da içlerinden bir sözcü söyle dedi: "Ne kadar durup kaldiniz?" (Kimi) "Bir gün ya da günün bir parçasi kadar kaldik" dediler (Kimi de) söyle dediler: "Ne kadar durdugunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir Simdi siz birinizi, bu gümüs paranizla sehre gönderin de baksin, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azik getirsin Hem çok dikkatli davransin ve sizi kimseye sezdirmesin"
20- "Çünkü sehir halki, sizi ellerine geçirirlerse muhakkak sizi taslayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman siz dünyada da ahirette de asla kurtulusa eremezsiniz"
21- Böylece insanlari onlardan haberdar kildik ki, öldükten sonra dirilmenin hak oldugunu ve kiyamet gününden süphe edilemeyecegini bildirmek için, öylece sehir halkina buldurduk Onlari magarada bulanlar, aralarinda durumlarini tartisiyorlardi Dediler ki: "Üstlerine bir bina (kilise) yapin Bununla beraber Rableri, onlari daha iyi bilir" Sözlerinde üstün gelen müminler: "Üzerlerine muhakkak bir mescid yapacagiz" dediler
22- Ashab-i Kehf'in sayilarinda ihtilaf edenlerden bazilari: Onlar, üç kisidir, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler Diger bazilari da "Onlar, bes kisidir, altincilari köpekleridir " diyecekler Her ikisi de bilinmeyen hakkinda tahmin yürütmektir (kimileri de "Onlar, yedi kisidir; sekizincisi köpekleridir" derler De ki: "Onlarin sayilarini Rabbim daha iyi bilir" Onlari ancak pek azi bilir, Bu sebeple onlar hakkinda bu bildirilenler disinda bir münakasaya girisme ve bunlar hakkinda hiç kimseye de bir sey sorma!
23- Hiçbir sey için, Allah'in dilemesi disinda: "Ben yarin onu yapacagim deme"
24- Ancak Allah dilerse (yapacagim de) Ve unuttugun vakit Allah'i an ve "Umarim Rabbim beni, dogruya daha yakin olana eristirir" de
25- Onlar, magaralarinda üçyüz yil kadar kaldilar ve dokuz yil da buna ilave etmislerdir
26- De ki: "Onlarin ne kadar kaldiklarini Allah daha iyi bilir" Göklerin ve yerin gaybi O'na aittir O ne güzel görendir! O ne mükemmel isitendir! Onlarin, O'ndan baska bir yardimcisi yoktur O, kendi hükümranligina kimseyi ortak etmez
27- Rabbinin kitabindan sana vahyolunani oku! Onun sözlerini degistirecek kimse yoktur Ve O'ndan baska bir siginilacak da bulamazsin
28- Nefsince de, sabah aksam rizasini isteyerek Rablerine yalvaranlarla beraber candan sabret Sen dünya hayatinin süsünü isteyerek onlardan gözlerini ayirma Kalbini, bizi anmaktan gafil kildigimiz, nefsinin kötü arzusuna uymus ve isi hep asirilik olan kimseye uyma
29- Ve de ki: O hak Rabbimizdendir Artik dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin Çünkü biz zalimler için öyle bir ates hazirlamisiz ki, duvarlari, çepeçevre onlari içine alacaktir Eger feryad edip yardim isteseler, erimis maden gibi yüzleri haslayan bir su ile cevap verilir O ne kötü bir içecek ve ne kötü bir dayanma yeri!
30- Iman edip de güzel davranislarda bulunanlar var ya, süphe yok ki biz öyle güzel isler yapanlarin mükafatini zayi etmeyiz
31- Iste onlara Adn cennetleri vardir; altlarindan irmaklar akar, orada altin bileziklerle süslenecekler, ince ve kalin ipekliden yesil elbiseler giyerek koltuklar üzerine dayanip kurulacaklar O ne güzel karsilik ve ne güzel kalma yeri!
32- Onlara, su iki adami misal olarak anlat: Biz bunlardan birine her türlü üzümden iki bag vermisiz, her ikisinin etrafini hurmalarla donatmisiz, aralarinda da bir ekinlik yapmisiz
33- Iki bagin ikisi de yemislerini vermis, hiçbir sey noksan birakmamis, ikisinin ortasindan bir de nehir akitmisiz
34- Iki bagin sahibinin ayrica baska geliri vardi Bundan dolayi bu adam arkadasiyla münakasa ederken: "Ben malca senden daha zengin ve insan sayisi bakimindan da senden daha güçlü ve üstünüm" dedi
35- Adam, bu sekilde kendine zulmederek bagina girdi ve söyle dedi: "Bunun hiç yok olacagini sanmiyorum"
36- "Kiyametin kopacagini da zannetmem Sayet Rabbimin huzuruna götürürlürsem, muhakkak orada bundan daha hayirli bir sonuç bulurum"
37- Bunun üzerine kendisiyle münakasa eden arkadasi da ona söyle dedi: "Seni topraktan, sonra seni bir damla sudan yaratan, daha sonra da seni insan haline getireni mi inkar ediyorsun?
38- "Fakat ben iman ederek diyorum ki: O Allah, benim Rabbimdir, ben Rabbime kimseyi ortak kosmam"
39- "Kendi bagina girdigin zaman: "Bu Allah'dandir, benim kuvvetimle degil, Allah'in kuvveti ile olmustur, deseydin ya! Her ne kadar beni, malca ve evlatça kendinden az görüyorsan da"
40- Belki Rabbim, bana, senin bagindan daha hayirlisini verir; senin bagina ise gökten yildirimlar gönderir de, bagin yalçin bir toprak haline gelir"
41- "Yahut, baginin suyu yerin dibine çekilir de bir daha suyunu çikarip bagini sulayamazsin"
42- Derken serveti yok edildi Bunun üzerine bagina yaptigi masraflara karsi ellerini ogusturmaya basladi Bag, çardaklari üzerine yikilmis kalmisti, "Ah Keske Rabbime hiçbir seyi ortak kosmasaydim" diyordu
43- Onun Allah'tan baska yardim edecek adamlari yoktur ve Allah'a karsi kendi nefsini de kurtaramadi
44- Iste burada yardim, yalniz hak olan Allah'a aittir O'nun verdigi mükâfat da daha hayirlidir, netice de daha hayirlidir
45- Ey Muhammed! Sen onlara dünya hayatinin misalini ver Dünya hayati, gökten indirdigimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkileri (her renk ve çiçekten) birbirine karismis, nihayet bir çöp kirintisi olmustur Rüzgarlar onu savurur gider Allah her seye muktedirdir
46- Mal ve ogullar, dünya hayatinin süsüdür Bakî kalacak olan iyi ameller ise, Rabbinin katinda, sevabca da hayirlidir, ümid yönünden de daha hayirlidir
47- O kiyamet gününü hatirla ki, daglari yürütecegiz ve yeryüzünü çirilçiplak göreceksin Bütün insanlari, mahserde toplayacagiz hiçbir kimseyi birakmayacagiz
48- Onlar, saf halinde Rabbine arz edilmislerdir Allah, onlara söyle diyecektir: "Süphesiz sizi ilk önce yarattigimiz gibi bize geldiniz Fakat, size kiyamet için yaptigimiz vaadi yerine getirmeyecegimizi sanmistiniz, degil mi?
49- O gün herkesin amel defteri ortaya konulmustur Ey Muhammed! Günahkârlarin, amel defterlerinden korkarak: "Eyvah bize! Bu nasil deftermis ki, büyük küçük hiçbir sey birakmadan hepsini saymis dökmüs" dediklerini görürsün Onlar, bütün yaptiklarini hazir bulmuslardir Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez
50- Yine o vakti hatirla ki biz, meleklere: "Âdem'e secde edin!" demistik Iblis hariç olmak üzere onlar hemen secde ettiler Iblis cinlerdendi, Rabbinin emrinden disari çikti Simdi siz beni birakip da Iblis'i ve soyunu dostlar mi ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin düsmaninizdir Zalimler için bu ne kötü bir degismedir
51- Ben, onlari (Iblis ve soyunu) ne göklerin ve yerin yaratilisinda, ne de kendilerinin yaratilisinda sahit tutmadim ve hiçbir zaman dogru yoldan çikanlari yardimci edinmis degilim
52- Ve o (kiyamet) günü Allah kâfirlere söyle buyuracak: "Ortaklarim ve sefaatçilariniz diye zannettiginiz putlarinizi çagirin" Müsrikler onlari çagirirlar, fakat kendilerine cevap vermezler Biz, kâfirlerle ilâhlari arasina atesten bir engel koymusuzdur
53- Günahkârlar atesi görmüsler de artik ona düseceklerini anlamislardir Fakat ondan kaçip siginacak bir yer bulamazlar
54- Süphesiz biz, bu Kur'ân'da insanlara çesitli mânâlari türlü misallerle açik olarak verdik Insan ise, her seyden çok mücadelecidir
55- Kendilerine dogru yolu gösteren peygamber geldiginde insanlari, iman etmekten ve Rabblerinden günahlarinin magfiretini istemekten alikoyan sey sadece geçmis milletlerin baslarina gelen felaketlerin kendilerine
de gelmesini veya ahiret azabinin ansizin göz göre göre gelip çatmasini beklemek olmustur
56- Halbuki biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyaricilar olarak göndeririz Kâfir olanlar ise hakki, batilla ortadan kaldirmak için mücadele ediyorlar Onlar, âyetlerimizi ve korkutulduklari azabi da alaya almislardir
57- Rabbinin âyetleriyle nasihat edilip de onlardan yüz çeviren ve daha önce isledigi günahlari unutandan daha zalim kim olabilir? Biz onlarin kalbleri üzerine (Kur'ân'i) anlamalarina engel olan bir agirlik, kulaklarina da sagirlik verdik Ey Muhammed! Sen onlari dogru yola çagirsan da onlar asla hidayete ermezler
58- Bununla beraber rahmet sahibi olan Rabbin çok bagislayicidir, tevbe eden kullarina rahmeti boldur Eger Allah, isledikleri günahlar yüzünden onlari hemen cezalandiracak olsaydi, onlara hemen azab ederdi Fakat onlara vaad edilen bir zaman vardir ki, o geldiginde Allah'in azabindan bir kurtulus yeri bulamazlar
59- Iste zulmettikleri için helak ettigimiz sehirler! Biz onlarin helâkleri için de belirli bir zaman tayin etmistik
60- Ey Muhammed! Bir vakit Musa genç ad----- demisti ki: "Iki denizin birlestigi yere ulasincaya kadar gidecegim, yahut senelerce gidecegim"
61- Bunun üzerine ikisi de iki denizin birlestigi yere vardiklarinda baliklarini unuttular Bu arada balik, denizde yolunu bulup kaybolmustu
62- Iki denizin birlestigi yeri geçtikleri zaman, Musa genç arkadasina: "Kusluk yemegimizi getir Gerçekten biz bu yolculugumuzda epey yorulduk" dedi
63- Adam: "Gördün mü! dedi Kayaya sigindigimiz vakit dogrusu ben baligi unutmusum Onu hatirlamami, muhakkak seytan bana unutturdu O denizde garip bir yol tutup gitmisti"
64- Musa da demisti ki: "Iste aradigimiz o idi" Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler
65- Nihayet kullarimizdan bir kul buldular ki, biz ona katimizdan bir rahmet vermis ve tarafimizdan bir ilim ögretmistik
66- Musa ona: "Allah'in sana ögrettigi ilim ve hikmetten bana da ögretmen için sana tabi olabilir miyim?" dedi
67- (Hizir) dedi ki: "Dogrusu sen benimle asla sabredemezsin
68- "Içyüzünü kavrayamadigin seye nasil sabredeceksin?"
69- Musa: "Insaallah beni sabirli bulacaksin ve senin hiçbir isine karsi gelmeyecegim" dedi
70- (Hizir) dedi ki: "O halde bana tabi olacaksin; ben sana sirrini anlatmadikça, hiçbir sey hakkinda bana soru sorma!"
71- Bunun üzerine ikisi beraber yürüdüler Nihayet gemiye bindikleri zaman, o kul (Hizir) gemiyi deldi Musa, ona söyle dedi: "Geminin içindekileri bogmak için mi deldin? Dogrusu çok kötü bir is yaptin"
72- (Hizir "Sen benimle asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi
73- Musa dedi ki: "Unuttugum seyden dolayi beni suçlama ve bu isimden dolayi bana bir güçlük çikarma"
74- Yine gittiler Nihayet bir erkek çocuga rastladiklarinda Hizir hemen onu öldürdü Musa: "Kisas olmadan masum bir cana nasil kiyarsin? Dogrusu sen çok fena bir sey yaptin" dedi
75- Hizir dedi ki: "Dogrusu sen benimle asla sabredemezsin demedim mi sana?"
76- (Musa) dedi ki: "Eger bundan sonra sana bir sey sorarsam bana arkadas olma! Hakikaten benim tarafimdan ileri sürülebilecek son mazerete ulastin
77- Bunun üzerine yine yürüdüler Nihayet bir köy halkina varip onlardan yemek istediler Ancak köy halki onlari misafir etmekten kaçindilar Derken orada yikilmak üzere olan bir duvar buldular Hizir hemen onu dogrulttu Musa: "Isteseydin elbet buna karsi bir ücret alirdin" dedi
78- Hizir dedi ki: "Iste bu, seninle benim aramizin ayrilmasidir Simdi sana o sabredemedigin seylerin içyüzünü haber verecegim"
79- "Gemi, denizde çalisan bir kaç yoksula aitti Onu kusurlu kilmak istedim, çünkü onlarin ilerisinde her saglam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardi"
80- "Oglana gelince, onun ana-babasi mümin kimselerdi Çocugun onlari azginlik ve inkâra sürüklemesinden korktuk"
81- "Istedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayirli ve daha çok merhamet eden birini versin"
82- "Duvar ise, o sehirde iki yetim oglana ait idi Duvarin altinda onlarin bir hazinesi vardi Babalari da iyi bir kimse idi Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk erginlik çaglarina ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çikarsinlar Ve ben bunlarin hiçbirini kendiligimden yapmadim Iste senin sabredemedigin seylerin içyüzleri budur"
83- Bir de sana Zülkarneyn'den soruyorlar De ki: Size ondan bir hatira okuyacagim
84- Gerçekten biz onu (Zülkarneyn'i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptik ve ona ulasmak istedigi her seyi elde etmesinin bir yolunu verdik
85- Derken o da bu yollardan birini tutup gitti
86- Nihayet günesin battigi yere vardigi zaman, günesi, (sanki) kara bir balçikta batiyor buldu Bir de bunun yaninda bir kavim buldu Biz ona dedik ki: "Ey Zülkarneyn! Onlari ya cezalandirirsin veya onlarin hakkinda iyi davranirsin"
87- O da demisti ki: "Kim haksizlik ederse muhakkak ona azab edecegiz; Sonra Rabbine geri döndürülecek, O da onu görülmemis bir azabla cezalandirir"
88- "Amma her kim de iman edip iyi bir is yaparsa, buna da en güzel mükâfat vardir Biz ona dünyada kolaylik gösterir zor islere kosmayiz"
89- Sonra Zülkarneyn yine bir yol tuttu
91- Iste Zülkarneyn'in kudret ve saltanati böyleydi Ve biz onun yaninda olan her seyi bilgimizle kusatmistik
92- Sonra yine bir yol tuttu
93- Nihayet iki dag arasina ulastiginda onlarin önünde, hemen hiç söz anlamayan bir kavim bulmustu
94- Dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde fesat çikariyorlar Onun için, bizimle onlar arasinda bir sed yapman sartiyla sana bir vergi versek olur mu?"
95- Dedi ki: "Rabbimin bana vermis oldugu servet ve saltanat, sizin vereceginiz seyden daha hayirlidir Bana maddî yardimda bulunun da sizinle onlarin arasina en saglam seddi yapayim
96- "Bana, demir kütleleri getirin" Nihayet dagin iki ucunu denklestirdigi vakit: "Ates yakip körükleyin" dedi Demiri bir ates koru haline getirince "Bana erimis bakir getirin üzerine dökeyim" dedi
97- Artik Ye'cuc ve Me'cuc bu seti ne asabildiler ne de delebildiler
98- Zülkarneyn dedi ki: "Bu Rabbimin bir lütfudur Rabbimin vaadi geldigi vakit de onu dümdüz yapacaktir Rabbimin vaadi de haktir
99- Biz o gün (kiyamet günü) onlari birakivermisizdir Dalgalar halinde birbirlerine girerler, Sûr'a da üfürülmüstür Böylece onlarin hepsini bir araya toplamisizdir
100- Ve cehennemi o gün kâfirlere öyle bir gösterecegiz ki!
101- Onlar ki, beni hatirlatan âyetlerimden gözleri bir örtü içindeydi Isitmeye de tahammül edemiyorlardi
102- O kâfirler, beni birakip da kullarimi dostlar edineceklerini mi sandilar? Dogrusu biz cehennemi o kâfirlere bir konukluk olarak hazirladik
103- De ki: Amelleri en çok bosa gidenleri size bildirelim mi?
104- Onlarin dünya hayatinda çalismalari bosa gitmistir Oysa onlar güzel isler yaptiklarini saniyorlardi
105- Iste onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çikacaklarini inkâr etmislerdir de bu yüzden iyilik altinda yaptiklari bütün amelleri bosa gitmistir Artik kiyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayiz
106- Iste böyle, onlarin cezalari cehennemdir Çünkü inkâr etmisler ve benim âyetlerimi, peygamberlerimi alaya almislardir
107- Iman edip salih ameller isleyenlere gelince, onlar için Firdevs cennetleri konak olmustur
108- Içlerinde ebedî olarak kalacaklar, oradan hiç ayrilmak istemeyeceklerdir
Bu hatirlatma ve uyarmayi yeterli görmeyip de daha fazla açiklama isteyenlere karsi ey Muhammed!
109- Deki: "Eger Rabbimin sözlerini yazmak için deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, deniz muhakkak tükenecekti, bir mislini daha yardimci getirsek bile"
110- De ki: "Ben de sizin gibi ancak bir beserim Ne var ki, bana ilâhinizin ancak bir ilâh oldugu vahyolunuyor Onun için her kim Rabbine kavusmayi arzu ederse iyi amel islesin ve Rabbine yaptigi ibadete hiç kimseyi ortak etmesin"
KEVSER
Bismillahirrahmanirrahim
1- Muhakkak biz sana Kevser'i verdik
2- Öyleyse Rabb'in için namaz kil ve kurban kes
3-Muhakkak ki sonu kesik olan, sana bugzedendir
KIYAMET
Bismillahirrahmanirrahim
1- Hayir, yemin ederim o kiyamet gününe
2- Yine hayir, yemin ederim o sürekli kendini kinayan nefse
3- Insan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacagimizi mi saniyor?
4- Evet, bizim onun parmak uçlarini bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter
5- Fakat insan günahi devam ettirmek ister
6- O kiyamet günü ne zaman? diye sorar
7- Ne zaman ki o göz simsek çakar,
8- Ay tutulur,
9- Günes ve ay toplanir,
10- Iste o gün insan, "kaçacak yer neresi?" der
11- Hayir, hayir, yok bir siper
12- O gün varilip durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur
13- O gün insana, yapip öne sürdügü ve geri biraktigi ne varsa bildirilir
14- Dogrusu insan kendi nefsini görür,
15- Bir takim özürler ortaya atsa da
16- Onu hemen okumak için dilini depretme
17- Kuskusuz onu toplamak ve okumak bize aittir
18- O halde biz onu okudugumuz zaman sen onun okunusunu takip et
19- Sonra onu açiklamak da bize aittir
20- Hayir, siz pesin olani (dünyayi) seviyorsunuz da
21- Ahireti birakiyorsunuz
22- Yüzler var ki o gün isil isil parlar
23- Rabbine bakar
24- Yüzler de var ki o gün a------
25- Anlar ki kendisine belkiran (bel kemiklerini kiran belali bir is) yapilir
26- Hayir hayir, ne zaman ki can köprücük kemiklerine dayanir,
27- "Tedavi edebilecek kimdir?" denilir
28- Can çekisen bunun o ayrilik ani oldugunu anlar
29- Bacak bacaga dolasir
30- Iste o gün sevk, ancak Rabbinedir
31 Fakat o, ne sadaka verdi, ne namaz kildi
32 Fakat yalanladi ve döndü
33 Sonra da çalim sata sata ailesine gitti
34 Gerektir o bela sana, gerek
35 Evet, gerektir o bela sana gerek
36 Insan basibos birakilacagini mi sanir?
37 O, dökülen erlik suyundan bir damla (sperm) degil miydi?
38 Sonra bir aleka (embriyon) oldu da Rabbi onu biçime koydu, sonra sekil verdi
39 Ondan da iki cinsi; erkek ve disiyi var etti
40-Peki, bunu yapanin ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?
KUREYS
Bismillahirrahmanirrahim
1- Kureys'in ilâfi (güven ve baris andlasmalarindan faydalanmalarini saglamak) için
2- Kis ve yaz seferlerinde (faydalandiklari andlasmalarin) kadrini bilmis olmalari için
3- Bu Beyt (Kâbe)nin Rabbine kulluk etsinler
4-O, kendilerini açliktan kurtararak beslemistir ve her tehlikeye karsi onlara emniyet vermistir